Turizm ve Kültür Bakanı Numan Kurtulmuş, üç günlük Almanya çıkarmasında hem Berlin'deki dünyanın en etkili turizm fuarının açılışına katıldı, hem de Türkiye adına turizmle ilgili önemli görüşmeler yaptı. Dönüş yolunda ise Afrin operasyonundan Türkiye'nin AB ve ABD'ye bakışına ve erken seçime gazetecilerin sorularını cevapladı.

Suriye'de bölünme istemiyoruz
Suriye'deki herhangi bir toprak parçasına ilişkin Türkiye'nin bir ilhak etmek, işgal etmek gibi bir niyeti olmadığını çok açık bütün dünya biliyor, ama Türkiye Afrin'den gelen tehdit karşısında kendisini korumak mecburiyetindedir.
Bir başka önemli mesele Türkiye için hakikaten mutlaka hareket edilmesi gereken noktalardan birisi o bölgedeki halka, Araplara, Türkmenlere ve hatta orada yaşayan Kürtlere büyük zulümler yapılmasıdır. Orada nüfus yapısı değiştirilmeye çalışıldı, bazı kentlerde bu nüfus yapısı değiştirildi, bunun mutlaka bir şekilde önlenmesi gerekiyordu.
İşte Fırat Kalkanı ve Afrin Operasyonunun amaçlarından birisi de budur.

Vekalet savaşları sürüyor
Adı üstünde proxy war diyorlar vekalet savaşı bu... Yeni emperyalizmin yeni tür savaşı, yeni nesil savaşlarından birisi bu... Ben bunu kaç sene evvel söylediğim zaman bazıları karşı çıkıyordu. Şimdi hepimiz gördük vekalet savaşının ne demek olduğunu. Vekalet savaşı, 'Ben bu bölgedeki milli çıkarlarımı realize etmek için elimi ateşe sokmuyorum, maşamı kullanıyorum, vekillerim üzerinden bir savaş yapıyorum' demek.
Türkiye olarak biz büyük resmi görüyoruz. Büyük resim açıkçası ikinci Sykes-Picot'tur. Bir asır evvel yarım kalan projenin tamamlanması meselesidir. Bölgenin etnik, mezhebi, siyasi bakımdan mümkün olduğu kadar çok parçalanması, bölünmesidir, biz de bunun tam tersini savunuyoruz.
Bugün PYD ve DEAŞ'la olan mücadelenin sebebi de bu, yani Allah kolaylık versin Türkiye, zor bir iş yapıyor. Bu oyunu bozacak başka çaremiz yok.

Kudüs meselesi
ABD'nin Kudüs'ü başkent kararının sürdürülemez olduğunu Birleşmiş Milletler kararı göstermiştir. Allah razı olsun, bunu politik olarak değil, vatansever biri olarak söylüyorum, Cumhurbaşkanımız hakikaten son derece kritik bir noktada, kritik bir dönemde büyük bir inisiyatif aldı.
Aslında aldığı inisiyatif çok büyük bir cesaretle alınmış inisiyatiftir.

İncirlik meselesi
Türkiye NATO üyesi, Avrupa Birliği'nin bütün zorluklara rağmen bekleme salonunda bekletilen aday üyesi. Türkiye bunların üzerinden hem Avrupa Birliği'yle hem Amerika'yla bir ilişki geliştiriyor ve Türkiye'nin Karadeniz Ekonomik iş birliği üzerinden Rusya'yla ciddi bir ilişkisi var. İpek Yolu yol ve kuşak projesi çerçevesinde Çin'le ilişkilerini ciddi şekilde artırıyor. Bölgedeki İslam ülkeleriyle çok yakın ilişkisi var, Balkan coğrafyasıyla, Kafkaslar'la ve Türk dünyasıyla çok yakın ilişki var bu şaşırtıcı bir şey değil, Türkiye gibi bir ülke için normal bir şeydir.