Siyasal sistem değişti ve siyaset ister istemez artık bu yeni sisteme göre şekillenecek. Sistemin güçlü kılınması için de seçim ve siyasi partiler yasasının bir an önce değişmesi gerekiyor.
Milletin merkezinde olduğu, vesayet kurumlarının müdahale edemediği, daha demokratik ve halka hesap verebilir bir sistem geliyor. Tabii en önemlisi artık iktidar olmak için yüzde 50 artı 1'e ihtiyaç duyulması. Bunun nasıl değiştirici bir güç olduğunu ve olacağını 2019'daki ilk seçimden sonra göreceğiz.
Peki, siyasi partiler bu yeni döneme hazırlık yapıyor mu? Gördüğüm kadarıyla yüzde 50'yi geçememe korkusu yaşayan muhalefetin böyle bir derdi yok. Farklı yollarla bu dönemi aşmaya çalışıyorlar ama işleri zor. Çünkü artık her partinin bu yeni dönemde yeni siyaset üretmeye ve kadrolarını yenilemeye ihtiyacı var.
Bu değişimi gerçekleştirme ihtimali olan ve nasıl geçireceği merak edilen tek parti ise AK Parti... 15 yıldır iktidarda olan AK Parti, kurucu liderin yeniden partinin başına geçmesiyle güçlü bir motivasyona kavuştu ama bununla yetinilmeyeceğini bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan olağanüstü kongrede söyledi:
"Bu yılsonuna kadar il teşkilatlarımız, ilçe teşkilatlarımız, belde teşkilatlarımızın tamamını güncelleyeceğiz. Yeniden gözden geçireceğiz, çünkü ortada bir metal yorgunluğu var. Bunu aşmamız lazım. Onun için de çok daha dinamik ekiplerle inşallah 2019'a hazırlanmamız gerekiyor."
Sihirli sözcük "metal yorgunluğu"... Yaklaşık 15 yıldır iktidar olan bir partide metal yorgunluğu normal ve kaçınılmaz. Ortada alışkınlıklar var, teşkilatlar düzeyinde kurulan özel ilişkiler var, parti içinde bürokratik oligarşi diye nitelenebilecek pozisyonlar var. Bunlar yenilenmeyi zorunlu kılıyor.
Ama yenilenmeyi zorunlu kılan önemli bir ölçü daha var; siyasi çıtanın yüzde 50 artı 1 olması... Dün toplumun yüzde 30'una, en fazla yüzde 50'sine ulaşarak yüzde 30-40 oy almak mümkünken artık bu kolay olmayacak. Eğer toplumun yüzde 80'ine dokunamıyorsanız yüzde 50 artı 1'i almanız mümkün değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hedefi tam da bu nedenle çok daha yüksek koydu: "Sandıkta yüzde 50'nin üstüne çıkmak için milletimizin tamamını hedeflemek durumundayız..."
İşte asıl beklenti de bunu yani topluma dokunmayı gerçekleştirecek parti ve yerel yönetim kadrolarında yapılacak değişim. AK Parti tabanında bu anlamda ciddi bir beklenti ve kaygı var. AK Parti 15 yıldır iktidarda ve yüzde 50 civarında oy alıyor. Milyonlara ulaşan üyeleri ve yetişmiş bir tabanı var. Ama partide, hâlâ ilçe ve il yönetiminden genel merkeze kadar aynı isimlerin ön planda olduğu, birbiriyle ilişkileri statükoculaşmış kadrolar hâkim. Bu noktalarda çok az değişimle yetinilmesi tabanda kaygıyla izleniyor.
Örneğin Merkez Yürütme Kurulu'nda yapılan 3 kişilik değişim yetersiz bulunuyor ve şu söyleniyor: "Ağırlıkla eski parti yöneticileriyle yeni örgüt olur mu? Herkes kurulu ilişkilerini sürdürmeye devam edecek. Madem yeni bir döneme, toplumun en az yüzde 80'ine ulaşmak gereken bir döneme giriyoruz, o zaman gereği yapılmalı. Milyonlara ulaşan bir partinin yeni kadro sorunu da yok."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tespitleriyle AK Parti tabanının beklentisi örtüşüyor. Ancak merak edilen, bu örtüşmenin gereğinin ne zaman ve nasıl hayata geçirileceği...