Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Halk neyi bilmiyor?

Hâlâ televizyon ekranlarından "Toplum Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni bilmiyor" tezi ısrarla seslendiriliyor. Tabii bu fırsatı vesayetçi siyasetçiler de kaçırmıyor. Kafaları karıştırmak için ısrarla sistemi "yalanlar" üzerinden karalamaya devam ediyor.
Aynı şey, farklı biçimlerde kamuoyu yoklamalarında da yapılıyor. Bu durum bana geçmiş seçimleri hatırlatıyor. 2007 sonrası hangi seçime bakarsanız bakın, hepsinde de benzer şeyler yaşandı. CHP veya diğer vesayetçi partiler seçimlere üç ay kala, işe çıtayı hayli yüksek tutarak başlıyor.
Sonra yavaş yavaş büyük söylemler yerini "hile yapılacak" iddiasına veya "şüphe" oluşturma çabasına bırakıyor. CHP'nin yüzde 35'le başladığı seçimi yüzde 26'yla, AK Parti'nin de yüzde 30'la başlatıldığı seçimi en düşük olduğu 7 Haziran'da bile yüzde 41'le bitirdiğine tanık olduk.
Şimdi de aynı çevreler "referandumda yüzde 57, 58 hayır çıkacak" diye başladı. Sonuç bir yana, tarihi yaklaştıkça oranın çok aşağılara ineceğinden eminim. Bugünlerde başa baş gidiyor demeye başladılar bile. Bu yaklaşımla son 15 yılda 11 seçim kaybettiler. Ve sadece kendilerini itibarsızlaştırmadılar, aynı zamanda yüksek beklentiye soktukları kendilerine oy veren kitlelerin ruh halini de bozdular. Bir kez daha hayal kırıklığı yaşamak, o sosyoloji için çok daha sarsıcı olacak.
Bu referandumda bu ihtimal çok yüksek. Biraz taktik değiştirmeleri bile işe yaramayacak. Çünkü sokakta durum o siyasi aktörlerin anlattığı gibi değil. Ve sokak gerçekle yalanı ayıracak kadar sağduyulu ve bilgili. Zaten toplumun önemli bir kesimi, lider, siyasi parti veya ideolojileri gereği kararını vermiş durumda. Geriye kalanlar da siyasi aktörleri, TV'lerdeki tartışmaları adım adım izliyor, çok sıkıştıklarında yayınlara başvuruyor veya bir bilene soruyor. Tabii sandığa gitmeyenler de var.
Birkaç gündür Ankara- Bolu ve Düzce aksında dolaşıp, sokağın nabzını tutmaya çalışıyorum. Düzce Belediyesi'nin UKDEM'le birlikte düzenlediği "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" panelinden önce Bolu'daki siyasi havayı almaya çalışıyorum. Bolulular müthiş rahat. Kiminle konuşsam "En az yüzde 60 evet çıkar" diyor.
Tabii daha iddialı konuşanlar da var. Ekonomi Bakan Yardımcısı, eski Bolu Milletvekili Fatih Metin gibi... Metin şöyle diyor: "Bolu'da yüzde 65-70 civarında bir evet çıkar. Düzce'de ise iddia ediyorum, rekor kırabiliriz yüzde 85."
Düzce'de rekor iddiası ilgimi çekiyor ve Düzce'ye adım atar atmaz sokağa iniyorum. Rekor kırılır mı bilemem ama sokakta hangi esnaf veya çalışanla konuşsam, tartışmaların sıkı takip edildiğini ve yeni sistemle ilgili bilgi sahibi olduklarını öğreniyorum. Onlardan biri de ilkokul mezunu olduğunu söyleyen bir taksi şoförü... Aynen şöyle diyor:
"Bana göre ortada gayrimeşru bir sistem var ve bu meşru hale getirilecek. Ama öyle bir anlatıyorlar ki sanki ülke bölünecek. Ben bu konuyu kafaya taktım, açıp cumhurbaşkanlığıyla ilgili 104'üncü maddeyi okudum. Aslında hepsini okudum ama onu özellikle okudum. Hiç de öyle eyalete falan izin verecek bir durum yok."
Düzceli şoförün sadece ilk cümlesi bile halkın neyi ne kadar bildiğini anlatmaya yetiyor. Aynı bilgeliği Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, ekonomist Dr. Levent Yılmaz, Optimar Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Daşdemir ve Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş'le katıldığım panelde de gördüm.
Soru soranlar veya sohbet ettiklerimiz Türkiye'nin yeni yolculuğunun da, bu yolculuğu durdurmak isteyenlerin de farkında. Haberiniz olsun.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA