Siyasal sistemle siyasi partiler arasındaki ilişkinin nasıl bir gariplik oluşturduğunun en çarpıcı örneği CHP. Sadece son 7 yıla bakalım. Kılıçdaroğlu'nun göreve geldiği 2010'dan bu yana, 1 referandum, 1 cumhurbaşkanlığı seçimi, 1 yerel seçim ve 3 genel seçim yapıldı. Ve hiçbir seçimi Kılıçdaroğlu kazanamadı. Ama parti içi seçimleri hep kazandı. Deyim yerindeyse CHP tarihine uygun "tek adam" olmayı başardı.
Buraya bir nokta koyup İstanbul'a dönelim. İstanbul İl Başkanlığı'nda ise tam tersi oldu. Seçim yenilgilerini bir yana bırakır ve siyasetin normal seyrinde aktığını varsayarsak, 7 yılda iki veya bilemediniz üç il başkanı olması gerekirdi. Peki, ne oldu?
İstanbul'da son 7 yılda tam 6 il başkanı görev yaptı. Murat Karayalçın'dan Berhan Şimşek'e kimi 6 ay, kimi bir yıl kimi iki yıl yaptı ve hiçbiri de iz bırakmadan geçip gitti.
Peki, bu kadar istikrarsız bir il yönetiminden CHP'liler memnun mu? CHP'liler "hayır"a harcayacakları enerjinin onda birini bu konuya harcasalar partileri "umut" olur. Benden söylemesi...