Artık yurtdışı gezilerinde Yunus Emre Enstitüsü'nün adını eskisinden daha çok duymaya, hatta farklı desteklerini görmeye başladık. Bu Türkiye adına umut verici. Umut verici, çünkü geçmişte, ister gazeteci ister işadamı olarak nereye giderseniz gidin, karşınıza FETÖ'nün kurumları veya adamları çıkardı. Ama artık onlar değil, Yunus Emre Enstitüsü çıkıyor.
Bunu son olarak İran gezisinde çok net gördüm. Her yerde vardılar. Gerçekte Yunus Emre Enstitüsü'nün asli görevi çok daha anlamlı ve önemli. Bunu da hakkıyla yapıyor. Türkiye'yle diğer ülkeler arasında kültürel köprü olmak. Bir anlamda Almanların Goethe Enstitüsü veya İspanyolların Cervantes'i gibi...
Yunus Emre Enstitüsü bugün 40 farklı ülkede 50 kültür merkeziyle hizmet veriyor. Türkçe kurslarına, kültür ve sanat alanındaki onlarca etkinliğe imza atıyor. Özellikle Türkçe kursları ve Türk filmleri büyük ilgi görüyor.
Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlara FETÖ ile mücadelenin sürdüğü şu günlerde çok ihtiyaç var. Ama şunu da merak ediyorum, acaba bir Goethe Enstitüsü kadar özerk ve mali güce sahip mi?