15 Temmuz'da tanklara, bomba yağdıran F-16'lara direnen milyonlar dün de demokrasi ve şehitler için Yenikapı Meydanı'ndaydılar.
Akın akın Yenikapı'ya akan milyonların yüzünde bir kez daha demokrasiye ve vatana sahip çıkmanın haklı gururu vardı.
Neredeyse 60 yıldır darbelere, idamlara, sağ sol çatışmalarına, faili meçhul cinayetlerle korkutulan, sindirilen halk, ilk kez "Artık yeter" diyor ve sokağa çıkıyordu.
Bu yüzden Yenikapı, 100 yıl sonra özlemle beklenen cumhuriyetle demokrasinin buluştuğu o "Yeni Türkiye"nin gerçek anlamda ilk işareti. Demokrasinin, adalet ve merhametin öne çıktığı yeni bir Türkiye...
Bu tarihi fırsatı siyasete, 15 Temmuz'da direnen halk sundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam da bu nedenle ısrarla başta CHP ve MHP'liler olmak üzere tüm partileri Yenikapı'ya çağırdı.
Yenikapı kırmızı beyaz bayraklarla dünyaya ortak bir fotoğraf sunuyor. Aralarda dalgalanan Kıbrıs'tan, Azerbaycan'a Filistin'e uzanan bayraklar da görüyorum. Yani Yenikapı sadece dost ve İslam ülkelerinden değil, bütün dünyadan dikkatle izleniyor.
Ara ara daha yükseğe çıkıp, o muhteşem meydana bakıyorum, meydan sarsılıyor. Heyecan dorukta... Yıllardır özlemi duyulan, Kuvayı Milliye ruhu vari yeni bir ruh hayat buluyor. Siyasi tarihimizde bir ilk bu...
Arka arkaya, Devlet Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu, Binali Yıldırım, İsmail Kahraman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye gelip, o muhteşem meydanı selamlıyor. Uzun zamandır ilk kez böyle bir sahneye tanık oluyoruz.
Sonra tek tek konuşmaya başlıyorlar... İki konuşma merakla bekleniyor; Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın...
Kılıçdaroğlu'nun konuşması çok alkış almasa da çok olumlu ve makul bulundu. Bu arada iki sürpriz konuşmadan söz edelim: İlki Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın bir sivil mitingde çıkıp konuşmasıydı. Bu sanıyorum siyasi tarihimizde bir ilk ve büyük olasılıkla birlik ve beraberlik mesajı için gerekli görüldü.
İkinci sürprizi Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım, Nazım Hikmet ve Ahmet Arif'ten şiirler okuyarak hiçbir kesimin dışlanmadığını gösteren bir mesaj verdi.
Meydan sahneden daha çeşitli ve renkliydi.
Meydanda başta AK Parti'li, CHP'li ve MHP'liler olmak üzere her görüşten insan vardı, demokrasi ve şehitler için sağcısı solcusu, Alevi'si Sünni'si, Türk'ü Kürt'ü herkes orada...
Tarihi büyük bir buluşma bu... Aslında bu buluşma, darbeci cuntalara ve iç sömürge güçlerine değil, daha çok onların arkasındaki kirli küresel güçlere bir cevap.
Çünkü o küresel güçler neredeyse 60 yıldır her 10 yılda bir darbe yaptırdıkları halde hiç üstlerine alınmadılar ve başımıza demokrasi havarisi kesildiler.
Şimdi ilk kez başta ABD derin devleti olmak üzere küresel darbeci güçler suçüstü yakalandı. Batı, siyasetçisi ve medyacısıyla kirli darbeyi düzenleyen iç işgal kuvveti FETÖ'nün yanında yer aldı. Ve ilk kez onlara karşı bu halk direndi. İlk kez bir siyasi lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan halkı meydanlara çağırarak meydanlara ineceğini açıkladı. Bu çıkış darbeye karşı, demokrasi tarihimiz için bir dönüm noktasıydı.
Kuşkusuz bu aynı zamanda bütün darbeleri destekleyen ABD ve Batılı siyasi mahfiller için de bir dönüm noktasıydı.
Bu yüzden Yenikapı'da milyonların ve bütün partilerin buluşması sadece içerideki darbeci güçlere değil, dışarıdaki küresel güçlere güçlü bir mesajdı.
O mesajın içeriği de çok netti: "Artık elinizi Türkiye'den çekin..."