Fetullahçı Terör Örgütü'ne karşı 15 Temmuz'a kadar gerçek anlamda bir mücadele yürütülemedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarlı uyarılarına rağmen, özellikle dönüm noktası olan 17-25 Aralık darbesi ve TIR Operasyonu'ndan sonra bile bu tam olarak yapılamadı. Bu uyarılara rağmen, o kirli yapıyla seçim ittifakı yapanlar, farklı alanlarda ortak hareket edenler bile oldu.
Türkiye'nin uyanma sürecine, küçük küçük de olsa geçmişte bu kirli yapının içinde yer alan ve sonra ayrılan birkaç ismin katkıları da unutulmamalı. Onlardan biri de Kafkasya Vakfı Başkanı Hayati Küçük. Gürcistan'da çok sayıda okul ve vakfın kurucusu olan Küçük, aynı zamanda Süleyman Demirel'den Tansu Çiller'e önemli siyasilerle o yapı adına ilişki kuran etkili bir isim.
Yapıyı içeriden bildiği için özellikle son dönemde verdiği bilgilerle hem devlete hem de medyaya yol gösterici oldu.
Şu artık çok net, hepimiz, bedeli ağır bir tecrübe yaşadık. Ve nihayet bu kirli yapının, ne kadar karanlık ve ülke düşmanı bir örgüt olduğunu 15 Temmuz darbe girişimiyle gördük.
Bu saatten sonra her zamankinden çok daha fazla siyasi ve toplumsal dayanışmaya ihtiyacımız var. İçeride bunu bir biçimde başardık. 15 Temmuz'dan itibaren başta CHP ve MHP olmak üzere, sürece bütün siyasi partilerimiz destek verdi.
Yarın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla, başta AK Parti, CHP ve MHP olmak üzere önemli siyasi akımlar, bir araya geliyor ve demokrasiye, ülkeye sahip çıkarak yeni bir tarih yazılıyor. Bundan sonra sıra, bu birlikteliği güçlendirirken, yoğun ilişkilerimiz olan Batı'yı ve dost ülkeleri etkisi altına alan bu kirli örgütün, algı operasyonuna karşı mücadelede...