Önümüzde en azından şimdilik yeni bir seçim yok. Sürpriz olur mu onu da 6 aylık anayasa yapma sürecinden sonra göreceğiz. Daha vakit var. Ama artık Türkiye'nin siyaset üretmeyen muhalefete ayıracak vakti yok. Tablo ortada, en makulü sayılacak ana muhalefet partisi CHP bile zıvanadan çıktı.
İçeride yıllarca karşı çıktığı cemaatle işbirliği yapmaktan PKK ile ittifak yapmaya, halkını katleden Esed'e üç kez heyet göndermekten "tiran" Putin'i övmeye kadar derin bir savrulma yaşadı, yaşıyor. Hatta "Türkiye İran'la savaşırsa İran'ı desteklerim" diyen CHP Milletvekili Eren Erdem'i sahiplenerek yurtseverlikten bile uzağa düştü.
Aslında CHP her zaman statükocuydu ama tarihinin hiçbir döneminde bu kadar savrulmadı. Haklı olarak oy verenler bile artık isyan ediyor. Cumhuriyet'i kuran, 93 yıllık partinin kurultayından geriye kalanlara bir bakın. Aklınızda ne kaldı? Cumhurbaşkanına hakaret, öfke ve nefretten başka. Kurultay'da duvarları süsleyen "Demokrasi, değişim ve kardeşlik" sloganı üzerine konuşan var mı?
MHP ve HDP'nin durumu CHP'den beter. Biri "hayırcı" siyasetiyle milletvekili sayısını yarıya indirdi. Öteki yüzyıl sonra elde edilen siyaset başarısını götürüp Kandil'in emrine verdi. Şimdi toplum nezdinde itibarları kalmadığı gibi kendileri de diken üstünde oturuyor. İkisi de derin bir depremle sarsılıyor.
Bu muhalefet tablosu Türkiye'nin yeni bir partiye ihtiyacı olduğunu gösteriyor. 1 Kasım öncesi MHP lideri Devlet Bahçeli, biraz da AK Parti çevresindeki bazı güç odaklarının hesaplarını dillendirerek "5'inci parti"den söz etmişti. Ama halk o hesabı, 1 Kasım akşamı altüst etti. Bu yüzden 5'inci parti hesabı tersine döndü. Şimdi muhalefet cephesinden 5'inci partinin çıkacağı konuşuluyor.
Muhalefet liderleri gidici
Önceki gece, aHaber'deki Toplumsal Hafıza programında AG Araştırma firmasının sahibi Adil Gür şöyle diyordu: "İddiayla söylüyorum, 2019 seçimlerine bugünkü muhalefet parti başkanlarının hiçbiri katılamayacak. Çünkü o makamda kalmaları artık mümkün değil. 5'inci parti de muhalefet cephesinden çıkacak."
CHP, MHP ve HDP'nin içini az çok bilenler bu gerçeği görüyor. Ama daha önemlisi o partilere oy veren geniş kitleler. Erken veya geç bir seçim olsa, MHP ve HDP baraj altı kalacağı, CHP'nin ise bugünkü oyu bile alamayacağı öngörülüyor. Ülke ve demokrasi adına vahim bir durum.
Bu vahim durumu, ORC Araştırma Şirketi'nin CHP ile ilgili son anketi de doğruluyor. Şu rakamlara bakın: CHP'li seçmenin yüzde 54.8'i kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden başkan seçilmesinden memnun değil. Peki CHP, Kılıçdaroğlu ve yeni parti meclisi üyeleriyle girdiği ilk seçimde birinci parti olabilir mi? CHP'ye oy verenlerin yüzde 93.6'sı "Hayır" diyor.
Şimdi gelelim yeni bir parti ihtiyacına... Bu konuda en hevesli kitle CHP seçmeni. Yüzde 52'si sol seçmeni temsil edecek yeni bir parti istiyor. Yüzde 83 de yeni bir partiye oy verebileceğini söylüyor. MHP ve HDP tabanının da çok farklı düşündüğünü sanmıyorum.
100 yıl sonra bölgemizin kaderi yeniden çizilirken, küresel dünyada derin değişimler yaşanırken Türkiye'nin siyaset gündemini "hakaret, öfke ve nefret" üreten siyasetçiler belirliyor.
Yazık, çok yazık Türkiye bu eski partiler yüzünden enerjisini boşa harcıyor. CHP, MHP ve HDP tabanı da bunu hak etmiyor. Bu yüzden bu partilerin tabanlarını kucaklayacak "yerli ve milli" ama "sol liberal demokrat" yeni bir muhalefet partisine ihtiyaç var.