Bağdat'a iner inmez insanı kaygı ve korku karşımı bir duygu sarıyor. Havaalanından konaklayacağımız otele gidene kadar, gördüğümüz tek şey, kalın duvarlar, tanklar ve her 200 metrede silahlı askerler. Geçmişin o güzelim Bağdat'ı, şimdi terörün hüküm sürdüğü korku kentine dönüşmüş durumda. İnsanın içi acıyor.
80'lerden bu yana, bu topraklar savaş ve çatışmadan, despotik iktidarların zulmünden başka bir şey görmedi.
Peki, bu coğrafya, zenginlikten yoksulluk, çeşitlilikten kin ve nefret ürütmeye mahkûm mu?