Bayburt'a gelip de, cumhuriyet döneminden kalan o sözü hatırlamamak ve üzerinde konuşmamak mümkün değil.
Biz de Bayburtlularla bir araya gelince sorduk:
Neydi şu "Bayburt Bayburt olalı böyle bir zulüm görmedi" sözünün hikâyesi.
Hikâyeyi bilirsiniz, cumhuriyetle başlayan "modernleşme" çabalarının bir parçası da balolar, klasik müzik dinletileriydi. Vatandaş klasik müzik dinleyerek batılı olacaktı. O zamanlar Bayburt'ta da bir klasik müzik konseri verilir.
Konser bitince gazeteci yaşlı bir Bayburtluya sorar: "Nasıl buldunuz?" Cevap, "Bayburt Bayburt olalı bele bir zulum görmedi" olur.
Bu yaklaşım biraz da tepeden inmeci modernleşmeye bir tepkinin ifadesi olarak değerlendirildi. Ama şimdi Bayburtlular bunu biraz zamanın ruhuna uygun değiştirmiş.
Müzisyen Mesut Çavdar şöyle diyor: "O işin esası şu: Bayburtlu konseri izledikten sonra orkestrada viyolayla kemanın uyumsuz olduğunu görüyor ve buna tepki olarak 'böyle bir zulüm' olamaz diyor."
Ne diyelim, Bayburtluların deyimiyle; "ele de olur bele de..."