CHP kurultayında Muharrem İnce, adaylığıyla CHP siyasetinde bir değişim önermedi ama farklı bir değişime giden yolu açtı...
Artık CHP'de de herkes kendisi olabilecek gibi... Bunun en çarpıcı örneği de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk kez "Ben Dersimli Kemal'im" demesi...
Bu çıkışla Kılıçdaroğlu Kürt oylarını garanti etti ama vesile olan da Muharrem İnce'ydi.
Çünkü CHP'de başta Kılıçdaroğlu olmak üzere birçok siyasi aktör etnik kimliğini hep ikinci plana itmek zorunda hissediyordu.
Adı konmasa da bir yanda "Beyaz" CHP'liler öte yanda "Siyah" CHP'liler vardı...
"Siyah" yani CHP'nin ötekileştirdiği kesimlerden gelenler, Kürt meselesi gibi kritik konularda ortaya net bir politika koymaktan hep kaçındı. Hatta "Kürt olmasaydım neler yapardım" diyenleri bile vardı.
Önceki gün CNNTürk'te CHP adına katılan yeni Parti Meclisi üyeleri konuşuyordu. Konu çözüm sürecine gelince orada bulunanların dolambaçlı cevaplarına karşın, Bülent Tezcan'ın şu net duruşu çarpıcıydı:
"Çözüm süreci önemli bir fırsattır. Bir tek şartımız var, şiddet olmayacak. İster özerklik istesinler, isterse ayrılığı savunsunlar hatta ayrı devlet bile isteyebilirler ama şiddet olmayacak..."
Tezcan'ın bu sözleri sadece CHP'li Kürt aktörler için değil, CHP için de yeni bir yaklaşım. Geri adım atılmazsa bu yaklaşım çözüm sürecini daha da derinleştirir.