Türkiye 10 Ağustos'ta tarihi seçimini yaptı. Bu tarihi seçimin hayatımızı nasıl etkilediğini adım adım göreceğiz.
Bu seçim sadece bir cumhurbaşkanı seçimi değil, 100 yıllık parantezin kapatılmasıdır.
Halkın devletle, cumhuriyetin demokrasiyle, toplumun da kendi seçtiği lideriyle buluşmasıdır. Her türlü vesayetin ve siyasi mühendisliğin tarih olmasıdır.
Türkiye yeni bir döneme giriyor. Aslında sadece Türkiye değil, bölgemiz de, dünya da derin bir dönüşümün eşiğinde. Bu dönüşüme 20. yüzyılın paradigmalarıyla bakmak mümkün değil çünkü o paradigmalar çatırdıyor.
Dünya, 21. Yüzyılın sistemini arıyor. 10 Ağustos seçimi, siyasete, yenidünyadaki bu arayışı anlama ve hazırlanma fırsatı sunuyor.
Peki, Türkiye'nin siyasi partileri bu yeni döneme hazır mı?

AK Parti'de neler oluyor?
Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle AK Parti'nin kendisini yenileme ve yeni döneme uyarlama süreci kaçınılmazdı ve hızla başladı. 27 Ağustos'ta kongre kararı alınması bunun işareti. Yeni bir başbakan ve yeni bir hükümet kuruluyor. AK Parti de Türkiye'nin ikinci sıçramasını gerçekleştirmek için yenileniyor ve gençleşmeye hazırlanıyor.
Kongrede, yeni dönemin ruhuna uygun yeni bir toplumsal uzlaşma ekseninde daha geniş kitlelere ulaşacak yeni bir AK Parti sürpriz olmayacak. Bunu kongrede çok daha net göreceğiz.
Bu arada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün partiye dönüş sinyali vermesi kulisleri hareketlendirdi. Ne olacağını başka bir yazıda ele alacağım.

Çatı formülü... CHP ve MHP
AK Parti karşısında "yeni siyaset" üretmeyen CHP ve MHP arkasına da 10'u aşkın küçük partiyi alarak 10 Ağustos seçimine katıldı ve bir kez daha yenildi. Bu durum, iki partiyi derinden etkileyecek görünüyor. Bugüne kadar iktidar olamayan ama her türlü yöntemi deneyen bu iki parti, artık yolun sonuna geldi. Ya Türkiye'nin eski partileri DYP, ANAP ve DSP gibi yok olup gidecekler ya da değişecekler. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi de zor günler bekliyor.
Özellikle "Yeni CHP" diye ortaya çıkan Kılıçdaroğlu ile ilgili gelen haberler bunu doğruluyor. İstifa ettiğine dair haberler bunlar... Görünen o ki, CHP ve MHP bir siyaset değişikliğine gitmezlerse bugün medya ve iş dünyasından aldıkları desteği bile alamayacak ve giderek küçülecekler.
Şimdiden bunun ipuçları ortayı çıktı. Onlara destek veren medya ve sermaye gücünün, gözlerini AK Parti içindeki farklı aktörlere çevirmeleri boşuna değil.

Demirtaş'ın aldığı oyun anlamı
HDP Adayı Selahattin Demirtaş'a "10 Ağustos seçiminin sürprizi" diyebiliriz. Yüzde 10'a yaklaşan oyuyla "Türkiyelileşme siyaseti" ve yeni bir muhalefet aksı oluşturma adına umut verici. Bu durum, sorunların çözümü için siyaseti dayatan çözüm sürecinin ruhuyla da örtüşüyor. Alınan bu oy, ister küskün CHP'lerden veya soldan gelsin, isterse büyük kentlerdeki Kürt seçmenden, siyaseti güçlendirdiği için önemli. Bu başarı HDP ve Kürt hareketinin yeni döneme uyum sağlayacağının işareti.
Daha ileri taşıyacak adımlara ve siyasi hamlelere ihtiyaç var.