Türkiye, iş kazalarında neden ön sıralarda olduğu meselesini bir an önce masaya yatırmalı.
Yeni iş güvenliği yasası nedeniyle artık eskisi gibi gözünü kâr bürüyen iş adamları dönemi geride kaldı. İşçiye ve iş koşullarının iyileşmesine yatırılan her kuruş, aslında işadamı için çok daha avantajlı. Akıllı bir işadamı bu gerçeği görmezden gelemez. Gelirse altında kalır.
Bir işadamı anlattı. İnşaat işinde mermer kesen bir işçiye baret, gözlük ve eldiven dahil güvenlik için gerekli malzemeyi vermiş ama şu sonuçtan kurtulamamış:
"İşçi mermeri keserken gözlükten sıkıldığı için çıkarıp öyle çalışıyor. O sırada sıçrayan bir mermer parçası gözünü kör ediyor. Olaya çok üzüldüğüm gibi 350 bin lira da tazminat ödedim. İş güvenliği için harcadığımız para bunun belki yüzde biri. Artık bu da yetmiyor sıkı denetim gerekiyor."
Bu olay Türkiye'de başka bir paradoks yaşandığına işaret. Son 12 yılda hızlı ve yüksek kalkınmayı başaran Türkiye'nin yasaları değişse de zihniyet değişmiyor. Ayrıca altyapısı, işadamı ve işçi profili de bunu taşımaya yetmiyor. İnşaat, gemicilik ve madencilikte böyle bir gerçekle karşı karşıyayız. Eski sistem değişirken yeni sistem oturmadığı ve denetim de gereğince yapılmadığı için iş kazaları azalmıyor.