Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İtalya gezisinin ikinci gününde Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano'nun misafiri olarak Quirinale Sarayı'nda ağırlandı.
Geceye sarayın görkemliliği kadar iki cumhurbaşkanının kısa konuşmaları damgasını vardı.
Özellikle de İtalyanların Türkiye'ye bakışını yansıtan Cumhurbaşkanı Natolitano'nun konuşması...
Napolitano, Akdeniz havzasında ve bölgelerinde "dost olan" iki ülkenin "bir model oluşturması"na, "karmaşık ve yorucu olan yeni düzen arayışlarına ilham" kaynağı olmasına vurgu yapıyor ve sözü AB-Türkiye ilişkilerine getiriyordu:
"Eğer Akdeniz günümüzde bizi ortaklaştıran olgu ise, Avrupa bizi bağlayan 'gelecek' olacaktır. Bunu inançla söylüyorum. Tarihsel ve kültürel değerler açısından Türkiye'nin yeri Avrupa'dadır."
Bu yılın ikinci yarısında, 1 Temmuz'dan itibaren AB dönem başkanlığı İtalya'ya geçiyor. İtalyan Cumhurbaşkanı Türkiye'ye bu dönemde her alanda destek olacaklarını belirterek şöyle diyordu:
"Ülkem, Türkiye'nin AB'ye yaklaşımına somut katkıda bulunacak ve sivil toplumlarımız arasındaki ilişkileri daha da güçlendirecektir. Bu bağlamda, Türk vatandaşlarının halen konu oldukları vize muafiyeti sürecinin hızlanmasını gönülden destekliyorum."
Siyaset düzeyinde bile Türkiye'ye "model oluşturan, ilham kaynağı" ülke gözüyle bakılırken, bugünlerde hava biraz değişmiş gibi. "Bu da nereden çıktı" demeyin. Doğal olarak küresel çağda herkes her şeyi biliyor ve nerede neler olduğunu izliyor.
Saraya girişte, kısa süre de olsa yemek öncesi öbek öbek Türkiye'den gelen siyasetçi, bürokrat ve işadamlarıyla İtalyanların sohbetine tanık oluyoruz.
Siyasetçisinden işadamına İtalyanların en çok sorduğu soru şu: "Türkiye'de neler oluyor?" İşin doğrusu bunu da şaşkınlıklarını belirterek soruyorlar. Bir işadamı aynen şöyle diyordu:
"Size ne oluyor? Türkiye'yi gıptayla izliyorduk. Geldiğiniz noktayı görmüyor musunuz? Bu tartışmalarla kendinize zarar veriyorsunuz."

Roma'da bir İmparatore
İtalya'daki Türkiye sevgisi ve ilgisinin en çarpıcı örneği Milli Takım Direktörümüz Fatih Terim... Terim'le yemek öncesi ayaküstü sohbet ediyoruz. Yakasında İtalyanların verdiği en yüksek nişan var. İtalyanların ilgisi ise inanılmaz. Selam verenler bir yana, vermeyenler de uzaktan birbirlerine "İmparatore..." diye Terim'i gösteriyor.
Terim'e bu sevgiyi soruyorum: "Aradan onca zaman geçti hâlâ Milan ve Fiorentina maçları olduğunda beni davet ediyorlar. Çok güzel bir bağ kurduk. İlişkimiz hiç kopmadı. Hem İtalyanlar hem de Türkiye, önemli ortak bir gün olduğunda beni davet ediyor, ben de üzerime düşeni yapıyorum. Kadir kıymet bilen insanlar..."

İtalya'da yazarlar buluşması
Cumhurbaşkanı Gül'ün İtalya ziyareti nedeniyle Roma'da farklı etkinlikler de düzenlendi. Onlardan biri de edebiyatla ilgiliydi.
Roma'nın en önemli üniversitelerinden Sapienza Üniversitesi'nde düzenlenen etkinliğin ilk bölümünde İtalyan Türkolog ve bilim adamları kısa kısa Türk-İtalyan ortak geçmişini ve dostluğunu anlattılar.
Sapienza Üniversitesi rektörünün yönettiği etkinliğin ikinci bölümünde ise son dönemde tarihi romanlarıyla dikkat çeken İskender Pala ve İtalyan Yazar Pietrangela Buttafuoco konuştu. Pala, Barbaros'u anlattığı Efsane romanı, ünlü İtalyan yazar Buttafuoco da Cağaloğlu Sinan Paşa'yı anlattığı Kurt ve Hilal romanı üzerinden tarihin edebiyata yansımasını ve güncel ilişkilere katkısını değerlendirdiler.
Yazarlar buluşmasında İskender Pala'nın konuşmasına üniversite öğrencilerinin yoğun ilgisi dikkat çekiciydi.