Bedelli askerlik ve asker kaçağı meselesi sosyal bir yaraya dönüşmüş durumda. Rakam gerçekten inanılmaz; 650 bin civarında bir kitle var ve bu insanlar derin bir travmayla karşı karşıya.
Bu kadar kaçağın birikmesi bir sorun ama GBT yoluyla bu sorunun üzerine gitmek çözüm mü? Ya da şöyle soralım: Şu an 650 bin asker kaçağı yakalansa askere alınacak mı? Böyle bir ihtiyaç var mı?
Her asker kaçağının farklı gerekçeleri var ama en önemlisi geçim derdi. Gelen onlarca mailde bunu görmek mümkün. Kiminin işi var bırakamıyor, kimi yalnız olduğu için eşini ve çocuğunu bırakamıyor. Şimdi buna bir de aranma ve yüksek para cezası korkusu eklendi. Tam bir kâbus.
Sakarya depreminde annesini, babasını ve üç kardeşini kaybeden Mehmet Önsoy'un öyküsü belki de tüm bakayaların yaşadığının özeti gibi:
"Depremden sonra bir kız kardeşimle yalnız kaldım. Tek başımıza evimizi oluşturduk. O zaman ben 20, kardeşim 12 yaşındaydı. Üniversiteyi bırakıp, çalıştım. Bu süreçte ne maddi ne manevi olarak askerlik görevimi yapma imkânım yoktu. Bedelli askerlik yasası çıktı ama 30.000 TL ve 2 taksit olunca ödeyebilmem mümkün değildi. Şimdi aranıyorum; yakalandığımda beni askere alacaklar. Çocuklarıma kim bakacak? Benim gibiler için bedelli rakamı düşmeyecekse bile ödenebilecek şekilde yeni bir yasaya hava ve su kadar ihtiyacımız var. Umarım gerçekten gönül verdiğimiz Sayın Başbakanımız ve yetkililer bu hayati soruna çözüm geliştirirler."
Birkaç gün önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, konuyla ilgili makul açıklamasında para ve sürede indirim olması gerektiğini söyledi. İnsanlar umutlandı. Ancak arkasından Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Genelkurmay Başkanlığı'nın böyle bir talebi olmadığından söz etti.
Oysa hükümetin de Genelkurmay'ın da toplumdan gelen bu talebi dikkate alarak yeni bir düzenleme yapmasına büyük ihtiyaç var. Ailesiyle birlikte milyonlara ulaşan bir kitleden söz ediyoruz. Bu kitlenin yaşadığı korkuyu aşmak hiç de zor değil. Yaşı 25 veya 27'ye çekmek, ödemeyi de biraz düşürmek veya zamana yaymak bu sorunu gündemden düşürebilir.

Asker kaçağı yurtdışına çıkabilir mi?
Bu arada önemli bir sorun da yurtdışına çıkışta yaşanacak görünüyor. Çünkü GBT korkusuyla yurtdışı gezilerini, seminerlerini iptal edenler var. İnsanlar aniden yakalandı. Kimse nasıl bir uygulama olacağını bilmediği için korkuyor. Bu durum biraz farklı da olsa daha önce yaşanan vergi kaçağı meselesine benziyor. O zaman işadamlarına yönelik bir düzenleme yapılmıştı. Şimdi ne yapılır, bu altüst oluş önlenebilir mi bilen yok. Ayrıca idari bir kararla yurtdışına çıkışın engellenmesi hukuki mi, tartışılır.
Başbakan Erdoğan, aHaber'de mevcut bedelli uygulamasına yeterli başvuru olmadığını söyledi. Bu doğru... Ancak hem yaşın büyük tutulması hem de 30 bin lira gibi rakamın büyüklüğü sorunu kilitledi. Tabii bir de "Nasıl olsa böyle gelmiş böyle gider" anlayışı var. GBT bu anlayışı engelledi ve devletin kararlılığı görüldü. Bu yaklaşım, yaş ve ücret indirimiyle de desteklenirse bakaya meselesi de büyük oranda çözülmüş olur. Ama asıl yapılması gereken mecburi askerlik meselesine yeni bir yaklaşımla bakmak.
Türkiye'nin buna ihtiyacı var.