12 Eylül darbesinden bugüne CHP ve çevresinde oluşan solumsu partilerde çok sayıda birleşme oldu... Halkçı Parti-
SODEP'le, SHP-CHP'yle hatta DSP'nin önemli bir kesimi yine CHP'yle bir araya geldi ama ne iktidar özlemi bitti ne de ayrılıklar.
Çok sayıda siyasi aktörün değişmesi "iktidar olamama" sorununa çözüm getirmedi.
Dün Ankara'da farklı ve yeni bir birleşme gerçekleşti. Bu kez 2005 yılında genel başkan adayı olduktan sonra CHP'den ihraç edilen Mustafa Sarıgül 8.5 yıl aradan sonra kendi deyimiyle "baba ocağı"na döndü.
Sabahın erken saatlerinde CHP Genel Merkezi'nin önüne gittim. Coşkulu ve heyecanlı bir kalabalık vardı. Bir süre meydanı izledikten sonra Sarıgül'ün büyük oğlu Emir Sarıgül'le Türkiye Değişim Hareketi otobüsüne gittim. Türkiye'nin dört bir yanından gelen binlerce insan Sarıgül'ü bekliyordu. Sarıgül'ü ilk kez bu kadar heyecanlı ve gergin gördüm.
Haksız da sayılmaz... Artık herkese aynı mesafede duran "Şişli'de bir başkan" olmaktan çıkıp genel siyaset arenasına giriyor.
Bir yanda iktidar bir yanda parti içi rakipleri var. Bir anlamda gladyatörler savaşının tam ortasına atılıyor. Elbette bu yarışa tek başına çıkmıyor, otobüslerle Ankara trafiğini kilitleyen ciddi ve coşkulu bir kalabalık var. Sarıgül, otobüsün içinden o coşkulu kalabalığı selamlıyor.
Kiminin elini sıkıyor, kimine el sallıyor. Tören alanına gitmeden önce de son sözünü söylüyor;
"Bugün muhalefetteki son, iktidara yürüyüşümüzün ilk günü..."
Bu söz, otobüsten çalınan şarkıyla tamamlanıyor:
"El ele omuz omuza, dertlere derman olmaya geliyoruz"
Sarıgül'ün teşkilatçılığı ve organizasyon yeteneği biliniyor. Kısa sürede otobüsten kürsüye kalabalığın ortasında gençlerden bir hat oluşuyor ve Sarıgül oraya giderken elini masaya vurarak şöyle diyor:
"Atamayla tayinle değil, ön seçimle gelmek istiyorum."
Bu sözlerin parti içine bir mesaj olduğu belli... Peki, asıl mesajın verildiği kalabalıklar ne düşünüyor? Kısa bir süre o kalabalıkların arasında dolaşıyorum.
Türkiye'nin dört bir yanından gelenler var. TDH'lılar 40 bin diyor ama 20 bin civarında bir kalabalık var. Yüzleri gülen, arayış içinde olan kadın ve gençlerden oluşan bir kalabalık... CHP'ye TDH aşısının yerel ve genel iktidar umudu vermesi nedeniyle CHP'lileri harekete geçirdiği çok açık... Ama tutup tutmayacağını göreceğiz.
Doğru yönetilirse geçmişte CHP'yle yapılan birlikteliklerinden farklı olma ihtimali yüksek.
Çünkü Sarıgül'e destek veren kitle, klasik CHP kitlesi değil. Bu nedenle CHP'ye TDH aşısı tutarsa, iktidar getirir mi bilemem ama sandık ve sivil siyasetin kazanacağından eminim.
Aday yarışı mı hazırlık mı?
Ankara'da Sarıgül'ü izlerken, bir kulağım da İstanbul'da Gürsel Tekin'deydi. Tekin, adaylığını açıkladı. Sarıgül'ün CHP'ye katılması, Tekin'in adaylığını açıklaması bir hareketliliğe işaret ediyor ama şüphe de yaratmıyor değil. Acaba ne oluyor?
Siyaseten birbirlerine sıcak mesaj yollamaları sorun olmadığı anlamına gelmiyor. Sanki CHP'de yeni bir şekillenme yaşanıyor.
Bir yanda Kemal Kılıçdaroğlu-Sarıgül ittifakı, öte yanda eski CHP ve Gürsel Tekin... Daha derin hesap var mı bilmiyoruz ama bugünkü fotoğrafa bakınca, herkesin 30 Mart sonrasına hazırlık yaptığı anlaşılıyor.