Panelden sonra Harput'un güzel bir mekânında bir Elazığ gecesine katılıyoruz. Konservatuvar öğrencilerinden oluşan küçük bir müzik grubunu dinliyoruz. Türkçe, Kürtçe, Zazaca söylenen türkülerde, bu coğrafyanın ritmini, çeşitliliğini, coşkusunu, hüznünü ve aşkını dinleyip sohbet ediyoruz.
"Keşke Ermenice de söyleyebilselerdi" deyince "Harçik" isimli Ermeni kıza âşık olan Türk'ün türküsü geliyor. Sonra Alevi türküleri ve Ahmet Kaya. Ahmet Kaya'sız bir Elazığ gecesi olur mu? O anda, rahmetli Ahmet Kaya'nın soldan, sağdan, İslamcı, her kesimden farklı insanları nasıl ortaklaştırdığını bir kez daha görüyorum.
Hatta geçmişinde sert siyasal İslamcı tezler savunan biri şöyle diyor: "Eğer bugün daha demokrat bir noktaya gelmişsem bunda Ahmet Kaya türkülerinin de etkisi var."