Geçtiğimiz pazar günü Ankara'da Hak ve Özgürlükler Partisi'nin (HAKPAR) kongresindeydim. Kongreye ilişkin kısa da olsa bir şeyler yazdım ama asıl merak ettiğim şey, uzun yıllar sonra Türkiye'ye dönen Kemal Burkay'ın yeniden genel başkan olmasıyla sivil bir sesin devreye girip giremeyeceğiydi.
Kongrenin yapıldığı Kocatepe Kültür Merkezi'ndeki salona girdiğimde iki açıdan şaşırdım. Birincisi beklediğimden daha kalabalık, kadın ve gençlerin de olduğu bir kitle vardı.
İkincisi ise o kitlenin büyük kesimi bana hiç de yabancı gelmedi. Bir an kendimi 70'li yıllara gitmiş gibi hissettim. Yüzler biraz yaşlansa da Kürt sivil siyasetinin eski isimleri ağırlıkla oradaydı.
Salona hâkim hava da bugünden çok düne ait gibiydi. Salonun düzenlenişi, afişlerde yer alan sloganlar 2012 Türkiye'sini ve küresel çağı pek yansıtmıyordu.
Ortak bir gelecekten, demokrasi ve sivil siyasetten söz ediliyordu ama siyasi önermelerin çoğu 20. yüzyıla aitti.
Ne yeni yüzyıla damgasını vuran internet çağının getirdiği yeni toplumsal buluşmalardan, ne de Türkiye'nin büyük şehirlerinde birlikte yaşamayı öğrenen Türk-Kürt etnik yapısının nasıl bir çözüm beklediğinden söz ediliyordu.
Belki de bu nedenle "toplumda bir karşılıkları var mı?" sorusu hep soruldu. Çünkü şiddetin bir karşılığı vardı ve bunun tek nedeni de "silahla korkutma" değildi.
Bu konuda devletin antidemokratik, ceberut geçmişinden söz edilebilir ama sivil siyasetçilerin alanı boş bırakmalarının, bir Gandi yaratacak cesareti ve siyaseti üretmemelerinin de etkisi yok mu?
Ayrıca derin acılar yaşanan bu coğrafyada, toplumun büyük çoğunluğu şiddetin değil, sivil siyasetin yanında duruyor.
Bu güçlü zeminden sivil siyaset çıkarmak mümkün...
O zaman dönüp, halkla neden buluşulmadığının sorgulanması gerekiyor.
Türkiye'nin eski yüzyılı geride bırakan yeni kırılmalar yaratmayacak, yeni siyasal çözümlere ihtiyacı var.
Çünkü çok daha kırılgan bir sürece girdi ve daha büyük bir sorumluluk gerektiriyor.
HAKPAR kongresiyle Kürt meselesi üzerinden hayatı rehin alan şiddeti bir arada düşününce, bu zeminden "sivil bir sesin" duyulacak kadar gür çıkma ihtimali zayıf görünse de var.