Siyasetin gündemi yoğun... Suriye'de yaşananlar, PKK eksenli gelişmeler, Afyon'daki patlamalar şimdi bir de Irak hükümetinin Haşimi hakkında çıkardığı idam kararı... Sadeci iç siyasette değil, dış siyasette de "gerilim" artıyor.
Bu zeminde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açılış konuşması yapacağı "Sosyal Demokrat Belediyeler, Proje ve Hizmet Toplantısı"na katıldım.
Yerel yönetimler, yerel demokrasi önemli ve ayrıca da önümüzdeki yıl yerel seçimler var. Tabii CHP'nin sorunu sadece seçimler değil, toplantı öncesi yaptığımız kahvaltıda da konuşulduğu gibi CHP'de bir "kendini anlatamama" ve olup bitenlere "teşhis koyamama" sorunu var.
Bu sorunun ilk bölümünü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu şöyle özetliyor: "Çalışan ve üreten biziz ama anlatamıyoruz."
Sorunun ikinci kısmı daha da vahim... CHP ve çevresi, bu iktidarın "yolsuzluğa bulaşmasına, metro gibi devasa yatırımları yüksek fiyatlara yapmasına" rağmen halktan "oy" almasına şaşırıyor.
Buna şaşırmalarına doğrusu ben daha çok şaşırıyorum. Çünkü ortada ya bir tespit yanlışı var ya da CHP ile halk arasında "güven" meselesi... Her ikisinin olma ihtimali de söz konusu.
Bu gerçeğe rağmen, uzun bir aradan sonra CHP'nin yerel yönetimlere yönelik çaba göstermesini ilgiyle izliyorum.
Acaba ne yapacaklar?
Elbette CHP'lilerin de kentsel dönüşüm projeleri, sağlık ve kültür merkezleri, metro projeleri hatta son dönemlerde yaygınlaşan kız öğrencilere yurt yapma çabaları var. Ancak toplumun yükselen beklentisini karşılayacak, şehir yaşamını kolaylaştıracak, şehrin kimliğini etkileyecek yeni bir yaklaşım getirdiklerini söylemek zor.
Bunu da en net biçimde CHP'nin büyük oy oranlarıyla kazandığı İstanbul'un merkez ilçelerinde görmek mümkün.
Bu yüzden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını dikkatle izledim. Önümüzdeki süreçte açıklayacakları 500 projenin ne olduğunu bilmiyorum ama bugüne ilişkin söyledikleri AK Parti eleştirisinden, Karayalçın ve Sözen'in yaptıklarına atıf yapmaktan öteye geçmedi.
Oysa Türkiye toplumu son 10-15 yılda hem genelde hem de yerelde çok değişti ve beklentileri de arttı.
Muhalefet, iktidarın önerdiğinden daha ileri, daha sağlıklı ve daha heyecan yaratacak şeyler sunmuyorsa işi zor. Bugün insanlar İstanbul'da üçüncü köprüyü, İstanbul'u boydan boya geçecek metroyu, 150 milyon yolcu kapasiteli havaalanını, hayal bile olsa Kanalİstanbul projesini ve beklenti yaratan bir milyonluk iki yeni kenti konuşuyor.
Bu yüzden CHP'nin eleştirilerinden daha çok, 500 yeni projesini merak ediyorum.