Türkiye'den Suriye'ye bakanların önyargıları gerçeği görmemizi engelliyor. Ortadoğu'da olanlar, ülkeleri demokratikleşirken, Kürtleri de dünya siyaset arenasına çıkarıyor. Suriye Kürtlerine bu gerçeğin ışığında bakmak gerekiyor. "Kürtler devletleşiyor, PKK devlet kuruyor" tezleri, Kürtlere karşı içselleştirilmiş bir önyargının işaret. Bu tepkileri görünce, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın, daha bakan olmadan, bir TV programında anlattığı anekdotu hatırladım.
Yakış, dönemin AK Partili etkili isimlerine şöyle diyordu: "Irak'ta bir Kürt bölgesi oluşuyor.
Bu gerçeği görüp hareket etmeliyiz." Yakış'ın bu tezi o günlerde pek ilgi görmez ve bir süre sonra dışişleri bakanı olur, Başbakan da Abdullah Gül...
Gül, Yakış'a sorar: "Şimdi aktif görevdesin önümüze çıkan virajı nasıl almalıyız ve ne yapmalıyız?" Yakış'ın cevabı kısa olur: "Irak Kürtleriyle sıcak ilişki kurup dostluk geliştirmeliyiz."
Başbakan Gül şöyle der:
"Biraz sert olmaz mı?"
Türkiye biraz geç de olsa o sert virajı aldı ve Irak Kürdistanı bölgesel yönetimiyle dostluk ilişkisi kurdu.
Şimdi Suriye'deki iç savaş nedeniyle Kürt meselesi yine Türkiye'nin önünde.
Türkiye, Suriye'deki gelişmelere nasıl bakacak? Irak deneyiminden bir sonuç çıkartacak mı?
Aslında Suriye'deki gelişmeler sürpriz değil. Ortadoğu'da haritalar değişirken Kürtlerin yeni pozisyon alacağı çok açıktı. Burada önemli olan PKK meselesi... PKK'nın Suriye Kürt bölgesinde 1982'den beri etkin olduğu, bölgenin en güçlü hareketi Demokratik Birlik Partisi ile (PYD) yakın ilişkisi olduğu biliniyor.
Şimdi asıl soru şu: Bir ayağı Türkiye'de olan PKK'nın Suriye'deki bu pozisyonuna Türkiye nasıl tavır koyacak?
Bölgedeki her ülke ve her siyasi aktör için yeni bir durum söz konusu. Bu gerçeğe Türk-
Kürt milliyetçi önyargılarıyla bakmamak gerekiyor.
O zaman yeni durum, içinde tehlike barındırsa bile bir normalleşme vesilesi olabilir. Yani Suriye Kürtlerinin yeni pozisyonu, yıllardır Türkiye'nin "düz ovada siyaset" veya "demokratik açılım" diye formüle ettiği PKK'nın siyasallaşmasının yolunu açabilir.
Zaten süreç "Bağımsız Kürdistan"dan çok, her ülkede demokrasi içinde statüsü tarif edilmiş Kürt bölgelerine götürür.
Olması gereken de bu...