Türkiye 2002'den beri dönemin başbakanı Bülent Ecevit'in Başkent Hastanesi'nde yattığı dönemin perde arkasını tartışıyor.
Konuyu daha o yıllarda gündeme taşıyan, koruması da olan eski Milletvekili Recai Birgün... Birgün tek başına inanılmaz bir mücadele veriyor.
Dün de Ergenekon yargılamasının sürdüğü mahkemeye çıktı ve 2002'den beri söylediklerini bir kez de mahkeme huzurunda söyledi.
Dediği şey çok açık: "Ecevit hükümetine karşı komplo yapıldı. Başbakan Ecevit'e hastanede iyi bakmadılar.
Onun için eve getirdik ve 'çürük raporu' verecekler kaygısıyla bir daha hastaneye gitmedik."
O günlerin aşağılayan "Aaa...
Bülent bak karpuz çıkmış..." manşetlerini bir hatırlayın.
Sonrasını da hatırlayalım... Hani askerlerin başbakanı devreden çıkartıp Hüsamettin Özkan'ı başbakan yapmak istediklerini ama onun bunu kabul etmediğini...
Aslında bu gerçekleri o gün Ecevit'in yakınında olan herkes biliyor.
Peki, neden konuşmuyorlar? Recai Birgün'ün bir hesap içinde olduğunu kimse söyleyemez. Ama susanların bir hesabı var. Başta da rahmetli Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit'in...
O son anları bir kez daha Recai Birgün'e sordum. Cevabı netti: "O gün Ecevit'in yakınında olan herkes kaygılıydı. Başta da Rahşan Hanım.
O günlerde bir gazeteci konuşmak isteseydi konuşurdu. Ben sonra da konuşmasını bekledim. Derin yapı ortaya çıkınca herkes sustu. Rahşan Hanım da 'bu iktidarın davası' deyip sustu. İkna edemedim...
Sadece Can Dündar'ın belgeselinde tedavide yanlışlıkların yapıldığını söyledi."
Birgün, Ecevit'in son günlerine tanık olan herkesin benzer kaygılar taşıdığını söylüyor ve ekliyordu:
"Bakın hastaneye son kontrole gidilecekti.
Gidildiğinde bize 'çürük raporu verilerek başbakanlıktan düşürüleceği' bilgisi geldi. Bunu bize getiren de partinin genel sekreteri Mecit Şekercioğlu'ydu.
Beyefendiye söyledim.
Tepkisizdi ama 'zaten gitmeyeceğiz' dedi. Bunları partinin önemli isimleri de biliyordu ama derin yapı ve iktidara yarayacak gerekçesiyle söylemediler, halen de söylemiyorlar..."
Birgün, bu olanların en yakın tanığı olduğu için vicdanının sesini dinleyerek anlatıyor...
O tanıklardan biri de Dr. Mücahit Pehlivan. "Eski tedaviyi kesince Ecevit düzeldi" diyen Pehlivan'ın şu sözleri bile dinlenilmesini zorunlu kılıyor: "Mahkeme isterse her şeyi anlatırım.
Konuşamadığımız ve sadece mahkemede anlatacağım şeyler var."
Eski Cumhurbaşkanı Demirel'in yolcu ettiği, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ricacı olduğu, CHP'nin milletvekili yapmak için riske girdiği etkili bir isimden söz ediyoruz.
O isim uğruna doktoru Cengiz Çeliker "yardım ve yataklıktan", İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız "taburcu edilebilir" raporunu saklamaktan tutuklandı...
Anlaşılan kolay değil, Recai Birgün konuşuyor ama o kadar çok susan var ki... O susanlar konuştuğu gün gerçek adalet de yerini bulacak.