KADINA merkezi ve yerel bütçeden pay ayrılması gerektiğine vurgu yapan TESEV'in araştırması iki önemli gerçeğe daha işaret ediyor.
İlki, sosyal bütçenin yerelde denetlenmesi... Sosyal harcamaların giderek artması, "sadaka" tartışmalarını ve "oy"a dönüşme iddialarını arttırıyor. Bunu önlemenin yolu da halkın bu harcamaları denetlemesinden geçiyor. İşte TESEV'in çalışması sivil toplumun bunu nasıl yapacağını gösteriyor.
İkinci önemli noktaya gelince... Bu önemli çünkü çok tartışılan, "Yerel yönetimlerde hangi belediyeler daha çok sosyal harcama yapıyor?" sorusunun cevabını veriyor.
Araştırma bildiklerimizi ters yüz ediyor. İstanbul Kadıköy, Diyarbakır, Kocaeli, Bursa ve Denizli Belediyeleri'nin 2007-2008 ve 2009 yıllarını kapsayan sosyal harcamalarının bütçe içindeki payları araştırılırken, şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza.
İlk sırada CHP'li Kadıköy Belediyesi var. Onu BDP'li Diyarbakır izliyor. AK Partili Bursa ve Kocaeli Belediyeleri düşük ama Denizli Belediyesi son sırada...
Yani bilinenin aksine sosyal harcamalarda iktidar partisi değil, muhalefet partileri daha önde...
Bu yarışı bir yana bırakırsak asıl önemli olan artık merkezi hükümetlerin ve yerel yönetimlerin asli görevleri arasında yer alan sosyal harcamaları "açık ve saydam" yapabilmek...