Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Hangi parti nasıl reklam yapacak?

Siyasi partilerin seçim kazanmasında reklam ne kadar önemli?
İyi bir reklam kampanyası, seçimi ne kadar etkiler?
Türkiye'de kitleleri harekete geçiren daha çok ortaya konulan siyaset ve liderdir.
Ama Türkiye'nin siyasi reklamcılık tarihinde çok olmasa da başarılı siyasi reklam kampanyaları oldu.
Son 60 yıllık çok partili dönemde her seçimde farklı temalar işlendi, farklı kampanyalar düzenlendi.
Ama en etkilisi ve unutulmazı 1950'de DP'yi iktidara taşıyan "Yeter Söz Milletin" kampanyasıydı. Onu 1973'te Bülent Ecevit'in "Toprak işleyenin, su kullananın" kampanyası izledi.
1980 sonrası ise konjonktürel de olsa 1989'da SHP'nin "Limon gibi sıkacağız" ve 2002'deki Genç Parti kampanyaları etkili oldu. GP, seçimlere birkaç ay kala, televizyon, basın ve güçlü bir reklam kampanyasıyla barajı geçmeye yaklaşmıştı.
Son dönemin etkili kampanyası ise AK Parti'nin "Durmak yok yola devam" çalışmasıydı.
O günden sonra da 8 yıl boyunca AK Parti katıldığı genel ve ara seçimleri, hatta referandumları kazanarak önemli bir başarıya imza attı. Bu başarıda Başbakan Tayyip Erdoğan gibi karizmatik bir lider kadar, iyi tasarlanmış reklamın da katkısı oldu.
Şimdi Türkiye tarihi bir seçimin arifesinde. 2011 seçimleri "Yeni Türkiye" diyebileceğimiz sürecin başlangıcı olacak...
Peki, siyasi partilerimiz bu sürece nasıl hazırlanıyor?
Öncelikle iktidar umudu taşıyan iki partiye biraz daha yakından bakalım, AK Parti ve CHP...
AK Parti 8 yıllık iktidarının ardından üçüncü döneme hazırlanıyor. Son 60 yılda ikinci kez bir parti yani AK Parti, üçüncü iktidar dönemine hazırlanıyor. Bu dönemi, bir anlamda AK Parti ve lideri Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "tecrübe" dönemi olarak niteleyebiliriz.
AK Parti, Türkiye'nin başta Kürt meselesi ve anayasa olmak üzere ertelenmiş tüm sorunlarını "tecrübe"siyle çözmeye hazırlanıyor.
Peki, nasıl bir reklam kampanyası olacak?
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik henüz açıklamadıkları kampanyanın ana aksını şöyle anlatıyor:
"AK Parti seçime çok kararlı bir şekilde hazırlanıyor. 4 yıllık değil, 12 yıllık bir seçim beyannamesi ile halkın karşısına çıkacağız... Yapamayacağımız hiçbir vaatte bulunmayacağız, seçim ekonomisi uygulamayacağız, popülizme asla kaçmayacağız."
Peki, CHP "yeni" oluşunu halka nasıl anlatacak?
Soruyu CHP Genel Başkanı Yardımcısı Erdoğan Toprak'a sordum. Seçim kampanyalarını açıklayan Toprak, CHP'nin 2011 seçimlerine bakışını açıklıyordu:
"Türkiye rahat bir nefes alsın. 'Herkes için CHP.' 'CHP, Türkiye'nin partisidir' sloganıyla yola çıkacağız. Çünkü CHP, ne inanç ne de etnik temelde siyaset yapan bir kitle partisidir. Türkiye'nin bütününü kucaklayacağız. Bunu yaparken de yolsuzluk ve yoksulluğu bitirmeyi, aileye huzur getirmeyi hedefliyoruz. Ailenin temelinde de tencere var. Tencereyi sadaka ile değil, sosyal hakla doldurmak gerekiyor. Kampanyamızın temelini bunun üzerine oturtuyoruz. Ailede huzur yoksu ülkede de huzur olmaz."
Bütün genel seçimlerde olduğu gibi bu seçimleri de büyük oranda liderlerin karizması belirleyecek. Ama siyasi reklam kampanyalarının da hakkını vermek gerekiyor.
Türkiye tarihi bir yol ayrımında... İlk kez yeni ve sivil bir anayasa yapma şansı var, ilk kez temel sorunlarına köklü çözüm üretme fırsatı yakalıyor.
Bakalım, bu seçimde kampanyasıyla, seçim çalışmalarıyla bu sorunları topluma anlatıp tarihe kim not düşecek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA