Devlet Bakanı ve Başmüzakerci Egemen Bağış'ın Polonya gezisi nedeniyle ülkenin başkent Varşova'dayız.
Varşova'ya akşam karanlığı çökünce iniyoruz. Işıl ışıl bir kent yerine sönük ve hareketsiz bir kentle karşılaşıyorum.
Otele uğrayıp hızla Türkiye Büyükelçiliği binasına gidiyoruz. Büyükelçi Reşit Uman'ın yemeğine katılıyoruz. O yemekte kısa da olsa Türkiye Polonya ilişkileri hakkında bilgi alıyoruz. İçinden geçtiğimiz süreçte Türkiye ile Polonya arasında AB ekseninde yeni ve güçlü bir ilişki kuruluyor.
İki ülkenin 3.5 milyar dolar civarında olan ticaret hacmi yetersiz olsa da siyasi ilişki hızla gelişiyor.
Son yıllarda Türkiye NATO içinde Polonya'ya büyük destek verdi. Polonya ise AB'de Türkiye'nin yanında yer alıyor.
Devlet Bakanı Egemen Bağış'ın ziyaretinin amacı da bu sıcak ilişkiyi bir adım daha ileri götürmek.
Yemek sonrası sohbet ettiğimiz Bakan Bağış, şöyle diyor:
"Bugüne kadar AB'ye üye 18 ülkeye gittik. Polonya bu ülkeler arasında önemli bir yer tutuyor. Nüfusu da potansiyeli de güçlü bir ülke. Avrupa Parlamentosu başkanı da Polonyalı. 2011'de AB dönem başkanı da Polonya oluyor."
Polonya'nın 2004'te AB üyesi olduktan sonra önemli bir dönüşüm yaşadığına dikkat çeken Bakan Bağış, Türkiye'nin AB üyeliğini geciktirenlere sitemini şu sözlerle ifade ediyor:
"Polonya AB üyesi olurken fonlarla birlikte toplam 80 milyar euro destek aldı. Bu çok önemli bir kaynak.
Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanlar, geciktirenler yüzünden bu kaynaktan yararlanamadık. Hâlâ Türkiye'yi Doğu Bloku ülkelerine çevirmek isteyenler var."
Varşova'da Anayasa paketine ilişkin görüşleri de sorulan Bağış kısa bir cevap verdi:
"Ben Meclis'teki tartışmalardan sonra paketin oybirliğiyle geçeceği umudunu taşıyorum. Ayrıca bu paketin demokratikleşme açısından önemli bir adım olduğuna inanıyorum. Bu millet değişimi engelleyenleri kolay kolay affetmez. Avrupalılar kendi anayasasını değiştirme cesareti gösterilmesini çok önemsiyor. Özellikle de kadın, çocuk ve bireysel başvuru hakkı onlar için çok önemli"