Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Sine-i millet kararı ne anlama geliyor?

DTP fiili olarak Meclis'i bırakıp Diyarbakır'a döndü. Buradan çıkacak karar siyasetin yeniden şekilleneceğini gösteriyor.
Siyaset uzmanları ağırlıkla eski DTP'lilerin milletvekilliğinden istifa edip, sine-i millete dönmeyeceği düşüncesinde.
Ama görünen o ki DTP bu kez de herkesi şaşırtacak ve kendi siyaset deneyiminden farklı bir sonuç çıkartıp, farklı bir yol deneyecek.
Bu yolun ne olduğu siyaset kulislerinde şöyle formüle ediliyor:
"Eski DTP milletvekilleri önce yeni partide bir araya gelecek. Ardından siyasi çalışmalarını Ankara'dan Diyarbakır'a taşıyacaklar... Bunun için de istifa edip yeni bir yol deneyecekler."
Zor görünen bu karar akşam saatlerinde Diyarbakır'dan geldi. DTP'liler istifa edip sine-i millete dönme kararı verdi.
Peki, bu ne anlama geliyor?
Birçok olasılıktan söz ediliyor.
"Meclis'ten kaçmak" olarak nitelenen bu çıkışın amacı PKK'yı öne çıkarmak olarak yorumlanıyor.
Ve ekleniyor, AK Parti'yi sıkıştırmak, sistemin restini görmek ve mağduriyet üzerinden büyüyerek geri dönmek.
Tabi aynı zamanda siyaset kulislerinde konuşulan "yerel parlamento" deneyimi için bir başlangıç yapmak.
Bu noktada Meclis'in istifaları kabul edip etmeyeceği önemli bir unsur ama DTP çevresi bu hesabı yapmıyor zaten. Onlara göre yasal siyaset kanallarının tıkanmasını çarpıcı bir biçimde anlatmanın tek yolu istifa etmek.
Böylece sadece içeride değil, AB nezdinde de etkili olmak hedefleniyor.
Bu da siyasette yeni bir dönemi işaret ediyor.
DTP milletvekillerinin istifa kararı alıp sinei millete dönmeleri başlangıçta siyasi gerilimi daha da artıracak ama geleceğe dönük başka değişimlere de yol açabileceği öngörülüyor.
Yani DTP milletvekilleri halka giderek daha geniş kesimleri de içine alan yeni bir partiyle dönebilirler.
Pek ihtimal verilmiyor ama böyle bir olasılık Etyen Mahçupyan'ın Taraf gazetesinde dile getirdiği "Kürtlerin 28 Şubatı" yaklaşımını akla getiriyor.
Mahçupyan şöyle diyordu:
"Bu kapatma kararı, İslami kesimin 28 Şubat deneyimine benzer bir zihniyet kırılması yaratabilir..."
Acaba yaratır mı?
Deneyimli bir siyasetçinin yorumu şöyle:
"Milletvekillerinin konuşmalarını izleyince, satır aralarından bunu okumak mümkün. Sisteme rest çekiyorlar ama burada mesele PKK'yı aşıp aşamayacakları... Onu yapmaları zor."
DTP cephesinin bu süreci nasıl değerlendireceği ve nasıl yeni bir siyaset dili geliştireceği elbette merak ediliyor ama merak edilen bir başka şey de hükümetin bu çıkışa nasıl cevap vereceği...
Önceki gün yazdım, hükümet bir an önce yeni bir hamleyle toplumsal gerginliği azaltan ve dağıtan bir çıkış yapmalı.
Siyasi Partiler Yasası ve seçim barajını değiştirmek bu açıdan yeni bir başlangıç olabilir.
Bu noktada hükümete ve DTP'ye biraz dışarıdan bakabilen Kürt siyasetinin etkili isimleriyle konuştum.
Kadep Kurucu Başkanı eski Milletvekili Şerafettin Elçi bu sürecin sağlıklı atlatılabilmesi için DTP'nin Meclis'i terk etmemesi gerektiğini belirtiyor ve şu uyarıyı yapıyor:
"Meclis terk edilmemeli. Bu doğru değil. Burada hükümetin ne yapacağı da önemli... Hangi haklar verilecekse onları somut projelerle ortaya çıkarmalı. Tabii PKK'ye nasıl bakıldığı da önemli. Elbette devlet açık ve net bir şekilde ne PKK'yi ne de Apo'yu muhatap almaz. Ama başka yöntemler var. Onları devreye sokmalı ve makul talepler varsa bunları yapmalı. Tabii bunu da onur kırıcı biçimde yapmamalı."
Hakpar Genel Başkanı Bayram Bozyel ise önce Anayasa Mahkemesi'nin kararını yorumluyor sonra da hükümete çağrı yapıyor:
"DTP'yi kapatmak Kürtlere demokratik kanalları kapatıp 'Buyurun dağa ve sokağa gidin' demektir. Buna karşı yapılması gereken şey statükocu yasaların tersini yapmak, Meclis'i terk etmemektir. Burada anahtar hükümetin elinde... Bu krizleri ortadan kaldıracak, siyasete nefes aldıracak zemini yumuşatacak olan hükümet. O nedenle bu kaygan zeminde fren yapmak akıl dışıdır. Partilerle ilgili ciddi bir düzenleme yapmak, kapatmaları iyice zorlaştırmak lazım."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA