Türkiye'nin neresine giderseniz gidin her yerde "demokratik açılım" tartışılıyor. Yazın son günlerini yaşayan tatil beldelerinde bile durum değişmiyor.
Bu da demokratik açılımın gerekliliği kadar, benimsendiğini de gösteriyor.
Elbette eleştirenler de var ama onlar da ağırlıkla, "Önce içinde ne olduğunu görelim" diyor.
Geçtiğimiz hafta tatil için gittiğimiz Bodrum Yalıkavak'ta Highlight Oteli'nin açılışı vardı.
Yalıkavak'ın çok güzel koylarından birine kurulu otelin açılışına bir anlamda "Bodrum sosyetesi" denilen ünlü isimler katılmıştı. Benim dikkatimi çeken ise bir biçimde siyasetle ilişkili olan masalardı. Bir masada Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan, yanında eski DYP'li Orhan Keçeli, eski CHP İstanbul Büyükşehir Meclis Başkan Vekili Kemal Akar, bir diğerinde ise Sabah yazarı Yavuz Abi (Donat), Bodrum'la özdeşleşen isim Ali Şen, Özal'ın basın danışmanı, gazeteci Can Pulak ve otelin sahibi Zeynel Zorlu vardı.
Ali Şen'i görünce yıllar önce Kürt meselesiyle ilgili yazdıklarını hatırladım ve şimdi ne düşündüğünü sordum: "Biz neredeyse 15 yıl önce sorunun çözülmesi gerektiğini hep yazıp söyledik. Geç kaldık ama yine de Türkiye bu açılımı bir an önce yapmalı. Aksi halde her gece kâbus görmeye devam edeceğiz. Kâbus görmektense bu sorunları tartışmak ve bir çözüm üretmek daha iyi değil mi?"