Ergenekon Terör Örgütü iddiasıyla açılan davanın sanıkları arasında yer alan Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Türkiye'ye dönecek mi?
Amerika'dan vize almadığı için Belarus' un başkenti Minsk'e gelen Dalan'ın bu soruya nasıl bir cevap vereceğini doğrusu herkes merak ediyor.
Biz de bu sorunun cevabını bizzat Dalan'ın ağzından duymak için Sabah gazetesinden Abdurrahman Şimşek'le birlikte Minsk'teyiz.
Yola çıkarken Dalan'ın kaldığı Juravinka Otel'den ayrıldığını öğrenmiş, biraz iz sürmüştük. Gelen bilgilere göre Dalan otelden ayrılmış ama Minsk'ten ayrılmamıştı. Oradaydı ve Minsk'te yaygın olan müstakil bir "otel-ev"e çıkmıştı.
Bu durumda görüşme ihtimalimiz hayli yüksekti.
Peki otelden neden apar topar ayrılmıştı?
Buradakiler bu soruya iki farklı cevap veriyor.
"Burada kalsaydı sürekli basının tacizi altında olacaktı. Tabii bir de otelin Türkiyeli sahibi Hüseyin Şahin'in farklı sorularla karşılaşmasını istemedi."
Aslında Dalan'ın yurtdışında herhangi bir ülkede kalmasında yasal açıdan bir sorun yok. Çünkü Türkiye kamuoyunda bilinenin aksine Dalan, "Kırmızı Bülten"le aranmıyordu.
Yani Belarus'ta da, başka bir ülkede de kalabilirdi.
Onun sorunu Türkiye'ye dönüp dönmemekti. Döndüğünde tutuklanabilirdi.
İşte bu tehlike nedeniyle Dalan, Türkiye'ye dönmekte tereddüt ediyordu.
Minsk'te kaldığı 12 gün içinde onunla konuşan biri şöyle diyordu:
"Tek kaygısı Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın durumuna düşmemek. Hemen mahkemeye çıkacağını bilse bir dakika bile durmaz, Türkiye'ye döner."
Eski bir belediye başkanının, bir siyasi aktörün yurtdışında bir nevi "kaçak hayatı" yaşaması doğrusu kolay değildi.
Hem bu kaçak yaşamın zorluklarını öğrenmek, hem de Ergenekon dava sürecine ilişkin düşüncelerini almak için Dalan'ı tanıyabilecekler aracılığıyla haber yolluyoruz.
Bunlardan biri de Dalan'ın 12 gün kaldığı Juravinka Otel'in sahibi Hüseyin Şahin... Şahin'le otelinin kumarhanesinde buluşuyoruz. Küçük cam bardakta çay içerken, Dalan'ın nerede olduğunu soruyoruz. Şahin çok rahat ve sıcak bir insan. 22 yıl önce Türkiye'den Belarus'a ilk gelen ve iş kuran bir Türkiyeli. Sorumuza şöyle cevap veriyor:
"Burası bir otel. Herkes gelip kalabilir. Dalan da bu yolu izleyerek bizim otele gelmiş. Ben olayı Antalya'da tatildeyken öğrendim. Burada kalışını gazeteler büyütünce o da ayrılıp gitti. Nereye, neden gittiğini sormaya da hakkımın olduğunu sanmıyorum."
Bu arada eski bakan Mehmet Ali Yılmaz' ın Minsk'e gelmesi de "Dalan'la görüşmeye geldi" şeklinde yorumlandı. Havaalanında karşılaştığımız Yılmaz'a "Dalan'la görüşmek için geldiğiniz konuşuluyor, öyle mi gerçekten?" diye sorunca Yılmaz şöyle diyor:
"Dalan burada mı?"
Birinci sıra kardeşliğin
Juravinka Otel'in lobisinde bir grup Türkiyeli işadamıyla karşılaşıyoruz. Onlardan biriyle Türkiye-Belarus arasındaki ilişkileri konuşuyoruz.
İşadamı, Belarus'ta çok az Türkiyeli olduğunu söylüyor. Öne çıkan iki isim ise Sudi Özkan ve Hüseyin Şahin. İkisinin de oteli var.
Küçük bir fabrikası olduğunu söyleyen ve uzun bir süredir burada yaşayan işadamı en fazla Türkiye'de çok tartışılan "Kürt açılımı" nı merak ediyor.
O bize neler olup bittiğini sorarken, biz de ona buradan nasıl göründüğünü soruyoruz.
"Bir şey çıkmaz diye düşünüyorum. Çünkü bizde kimse sorunların kolay çözümünü görmüyor. Bana kalsa kolay çözülür. Birinci sıraya kardeşliği -kardeşliğimizi kimse bozamaz-, ikinci sıraya ülkenin bütünlüğünü, üçüncü sıraya da tek bayrağı koyun gerisini özgür bırakın. Adam dilini de kullansın, yerel yönetimini de yönetsin hatta vergisini de toplasın. Hiçbir şey olmaz. Türkiye uçar."