Yerel seçimler CHP'ye İstanbul'u vermedi ama muhalefetteki CHP'nin ne yapması gerektiğini işaret etti. Bu nedenle bir İstanbul seçim analizine ihtiyaç var.
İstanbul'da ne oldu?
AK Parti'nin en güçlü kenti İstanbul'da CHP nasıl bir başarı elde etti?
Seçimlerden iki gün önce AK Parti İstanbul il binasında Kanal 24'ün bir program çekimi vardı.
Program konukları AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve 39 ilçe belediye başkan adayıydı.
Çekim aralarında adaylarla da parti yöneticileriyle de sohbet ettik.
AK Partililer farklı bir havadaydı. İstanbul'da yüzde 55 hatta yüzde 60 oy alacaklarını söylüyorlardı.
Büyük olasılıkla 29 Mart akşamı çıkan sonuç hepsini şoke etti.
Onların bu şoke oluşunda birçok etken olabilir ama en önemlisi CHP'nin bu seçimlere "değişim" politikasıyla girmesiydi.
Eski İl Başkanı Gürsel Tekin ve ekibi son 1.5 yıldır İstanbul'un çevre ilçelerine uzanan bir strateji izlediler.
Bu noktada şu sorunun cevabı önemli...
Acaba Cumhuriyet Halk Evleri'yle başlayan, "Çarşaf adımı" yla süren bu strateji oy getirdi mi?
Önce şu tespiti yapmakta yarar var.
CHP İstanbul'da oylarını bir önceki yerel ve genel seçimlere göre yüzde yüze yakın artırdı.
2004 yerel seçiminde il genel meclisinde CHP yüzde 25'le 1 milyon 250 bin, 2007 genel seçimlerinde ise yüzde 22'yle 1 milyon 550 bin oy aldı.
Son 2009 yerel seçiminde ise CHP'nin aldığı oy 2 milyon 350 bin...
Oranı ise yüzde 33.5 büyükşehir belediye başkanlığındaki oyu ise 2 milyon 600 bin.
Bu ciddi bir artıştı.
CHP'deki bu artış sadece kıyı ve merkez ilçelerdeki kentli seçmenin sandığa koşmasıyla ve AK Parti iktidarına tepkiyle açıklanamaz.
İşte bu noktada devreye varoşlar denilen ve geçmişte sola oy veren çevreler giriyor.
O bölgelerde de önemli bir oy patlaması yaşandı.
Örneğin "Çarşaf adımı" nedeniyle çok tartışılan Sultançiftliği'nde eskiden çok az oy alan CHP bu seçimde yüzde 20'nin üzerinde oy aldı.
Maltepe, Kartal ve Ataşehir'de eski sol çevrenin oylarıyla seçim kazanıldı.
Eyüp, Fatih, Üsküdar, Başakşehir ve Bağcılar gibi muhafazakâr seçmenin etkin olduğu ilçelerde de şaşırtıcı artışlar oldu.
Üsküdar ve Küçükçekmece şaşırttı
Burada bir nokta daha dikkat çekiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilçe belediye başkanlarından daha çok oy alması.
Beylikdüzü'nde Kılıçdaroğlu 54 bin, ilçe belediye başkanı 28 bin oy aldı.
Esenyurt'ta, 23 bin fazlası var. Üsküdar ise ilçe başkan adayı 80 bin civarında oy alırken Kılıçdaroğlu 114 bin oy aldı.
Bu farkın bir tek nedeni var; CHP yönetiminin aday seçimine müdahale etmesi... AK Parti'de de aynı sıkıntı yaşandı.
İstanbul seçimlerinde CHP'lileri bile şaşırtan sonuçlar da çıktı.
Bu ilçelerin başında da Üsküdar ve Küçükçekmece geliyor.
Her iki ilçede de halkla bağları güçlü adaylar olmamasına rağmen yüksek oy alınması CHP'lileri bile şaşırttı.
Bu da toplumun siyasi partilere karşı bir ön yargısı olmadığını, iyi muhalefet yapıldığında oy vereceklerini gösterdi.
Bu seçimde beni de şaşırtan yerler oldu.
Örneğin Kadıköy'de AK Parti'ye oy veren bölgeler de ayrıldığı için blok bir CHP'li yapı olduğu biliniyordu.
Bu nedenle Selami Öztürk'ün yüksek oy alması şaşırtıcı olmadı.
Ama aynı şeyi seçim öncesi Beşiktaş ilçesi için söyleyemezdim. Beşiktaş'ın CHP'li Belediye Başkanı İsmail Ünal ve CHP örgütü hem yerelde hem de Büyükşehir adaylığında en yüksek oyu alarak önemli bir başarıya imza attılar.
İstanbul seçimleri her partinin yakından izlemesi gereken ipuçlarıyla dolu bir seçim oldu.
Bu ipuçlarından ders çıkartanlar yarına taşınacak.