DP tam anlamıyla bir "sırat köprüsü" nden geçiyor. Ya tam düşecek ya da günahlarından arınarak geçip, yeniden canlanacak.
Kararı önümüzdeki ayın 16-17'sinde yapılacak büyük kongrede DP delegesi verecek. Kuşkusuz son on yılda iktidar nimetlerinden pek yararlanmayan ve giderek yalnızlaşan geleneksel DP tabanı ikinci seçeneği tercih edecek ama ortada kafa karıştıran bir siyaset sınıfı var.
Yani toplumsal zemin uygun olsa da siyaset zemini DP'nin köprüyü geçmesine izin vermeyecek gibi görünüyor.
Çünkü şu sıralarda DP camiasında, merkez solun makus talihine benzeyen bir iç kavga yaşanıyor.
Son bir buçuk yıldır partiyi yeni ve genç bir ekip yönetiyor.
Bu süre içinde, aşağı doğru giden eğri durdu, hatta küçük bir yukarı çıkışa bile yöneldi ama beklenen patlama olmadı.
İşte bu noktada devreye DP'yi küçültüp yüzde 5'lerin altına inmesine neden olan eski siyaset sınıfı girdi.
"Böyle parti yönetilmez..."
Destek olmadıkları gibi kimi kapalı kapılar ardında ince hesaplar yaptı, kimi de ele geçirdiği küçük mecrasından negatif enerji yaydı.
DP, işte böylesi kaotik bir ortamda kongreye gidiyor.
Yeni nesil "merkez sağcılar" da, adı tarihe mal olmuş DP'yi küçültüp bu noktaya getiren "eski ağabey" ler de, iyi niyetle elini taşın altına sokarak yeniden DP'yi "merkezin tek adresi" yapmak isteyenler de büyük kongreyi bekliyor.
Bu kongre, asıl olarak geçen yılın ocak ayında yönetime gelen Süleyman Soylu ve arkadaşları için bir sınav niteliğinde.
Hem hesap verecekler, hem de merkez sağdan beklentileri olan kesimleri, yeni bir yolculuğa çıkmaya ikna edecekler.
Ama görünen o ki bu ikna hiç de kolay olmayacak.
Çünkü Soylu'nun karşısında bilenmiş, hırslı hem de ince hesaplar içinde olan çok sayıda isim var.
Bunlar arasında Nevzat Ercan, Nevval Sevindi ve Gültekin Uysal öne çıkıyor.
Gerçi kulislerde Eski Maliye Bakanı Sümer Oral ve Gökberk Ergenekon' un da ismi geçiyor ama pek etkili olmaları beklenmiyor.
Aslında bütün plan Nevzat Ercan veya Gültekin Uysal üzerine kurulu.
İşin içinde kim yok ki...
Mesut Yılmaz'dan Tansu Çiller'e, Hüsamettin Cindoruk'tan "Baba"nın çevresine, bilcümle merkez sağ oraya yoğunlaşmış durumda.
Bu mühendislik çabasının bir ucu da Anavatan Partisi'ni kapsıyor. Hesap şu: DP'de Nevzat Ercan veya Gültekin Uysal, Anavatan'da da bu ikiliye yakın bir isim kongreyi kazanacak. Sonra bir araya gelinecek.
Eğer DP'de genel başkanlık alınamazsa bu kez DP'den güçlü bir kopmayla DYP devreye sokulacak. Böylece Soylu yalnız bırakılacak.
Peki, Ankara'daki siyaset mühendislerinin bu yeni projesi tutar mı?
Bu noktada sonucu, hiç kuşkusuz Soylu ve arkadaşlarının kongreye giderken nasıl bir açılım yapacakları ve bu hesapları bozup bozamayacakları belirleyecek.
'Bir işaret fişeği...'
Şimdi buraya bir nokta koyup, DP çevrelerinde konuşulan ve "bir işaret fişeği" olmayı hedefleyen bir arayışa dikkat çekelim.
İki dönem DYP'den Batman Milletvekilliği yapan Faris Özdemir, bir süre önce yaklaşık 3500 DP mensubuna bir mektup gönderdi.
Özdemir, mektubunda bir anlamda siyasi bir sorgulama yapıyor ve "sessiz, durgun ve suskun dostlar" ına şöyle soruyor:
"Ne oldu bize?"
Bu sorunun mektupta somut bir cevabı yok. Ama kötü gidişi durduracak bir öneri var. O da şu: Adı verilmeden mevcut genel başkan Soylu'nun çekilmesi isteniyor.
Bu çekilmenin gerekçesi de şöyle açıklanıyor: "DP'yi toparlayacak, kıratı şahlandıracak süvariye yol aç, omuz ver, destek ol."
Faris Özdemir aday olmayacağını söylüyor ama kimi aday göstereceği konusunda da bir ipucu vermiyor.
Bakalım bu ilginç çıkış ve diğer projelerle DP kongresi kavga alanına mı dönecek yoksa yeni bir sinerjinin yaratılacağı siyaset platformuna mı?