Yeni belediyeler yasası önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelecek.
Ancak hala konuyla ilgili kafalarda sayısız soru işareti var.
Her konuda olduğu gibi bunu da yeterince tartışamadık ve herkesin kabul edeceği bir ortak nokta bulamadık.
Çünkü yine ortada uç fikirler dolaşıyor.
Birinin ak dediğine öteki kara diyor.
Oysa iktidarın da muhalefetin de söylediği doğrular var.
Örneğin nüfusu 500'lere düşmüş beldeler...
Düşünebiliyor musunuz, bir dönem siyaseten belediye yapılmış yerler ve nüfusu giderek azalan bölgeler hala belediye olarak hizmet veriyor.
Peki, bu beldeleri kapatmak doğru değil mi?
Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanı ve üç dönemdir Pendik Belediye Başkanı olan Erol Kaya şöyle diyor:
"Türkiye'de nüfusu 2000'in altında kalan 893 belediyenin kapatılması hukuki bir emirdir. 2000 nüfusun altında kalan belediyelerin yaşamasını bugüne kadar iki şey sağlıyordu. Kendi ürettikleri yerel kaynaklar ve İller Bankası'ndan aldıkları pay. Nüfus sayımı nedeniyle gerçek sayı ortaya çıkınca İller Bankası payı çok düştü. Bugün kapanacak belediyelerin yapılandırılmış borçları 130 trilyon civarında. Belediyeler maaş ödeyemeyecek bir yapıya dönüştü."
Peki, kaybımız yok mu?
Kaya'nın cevabı net oluyor:
"Bu belediyelerin kapatılmasıyla iki kaybımız var: İlki katılımla ilgili bir kanalımız kapanıyor. İkincisi ise yerel yönetimlerin bazı teşebbüsleri kapanıyor. Ama bu kayıplar il özel idaresi tarafından giderilecektir."
Şimdi gelelim asıl soruna, bu yasa mecliste kabul edildikten sonra ne olacak?
Kaya bu konuda şunları söylüyor:
"Bu belediyelerimizin borçlanma yetkisi kaldırılacak, dondurulacak daha doğrusu. Personel alımı duracak. Arsa satışlarını il özel idaresinden izin alarak yapacaklar. İlçeler de 2009'dan sonra değişecek."
Yani 2009 yerel seçimlerine kadar belediye başkanları görevinin başında olacak. Ancak bu arada yeni ilçe olan yerlerde merkezi hükümetin kurumları kurulmaya başlayacak.
Burada ilginç nokta, bu konuyla ilgili tartışmaların gittikçe kızışması.
Yeni bir yapılanma olduğu için halkın iradesi dikkate alınmadığı gerekçesiyle bu yasanın bozulabileceği ileri sürülüyor.
Bu nedenle de hem kapatmalarla ilgili hem de birleştirmelerle ilgili birçok belediye başkanı referandum çağrısı yapıyor:
Bunlardan biri de Sapanca'ya bağlı Kırkpınar Belediye Başkanı Niyazi Bağdat.
Bağdat şöyle diyor:
"Bugün yapılmak istenen, ülke yönetiminin kılcal damarları olan alt yönetim birimlerindeki demokrasiyi sekteye uğratmaktır. Beldelerin referandum oylaması yapılmadan kapatılmasıyla, seçim yapılmadan atama yöntemiyle başkanların belirlenmesi arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de demokrasilerde asla görülmeyecek uygulamalarıdır. Daha hiçbir şey için geç değil. Gelin halkın sesini dinleyin..."
Bağdat'ın böyle ortaya koyduğu olaya Erol Kaya çok daha farklı yaklaşıyor:
"Türkiye'de ilk defa toplam 1124 belediye kapatılıyor, bu bir iradedir. Ve taşralara hizmet binaları açılıyor. Bu daha fazla hizmet demektir. Dolayısıyla burada siyasi bir şeyden yola çıkıldığını düşünmek bence doğru değildir. Bu idari ve hukuki bir düzenlemedir. Ve yerel halka daha fazla hizmet götürmeyi hedefleyen bir düzenlemedir."