AK Parti kurulduğu günden bu yana, bütün muhalefet partilerinin içi adeta kaynayan kazan durumunda.
Hiçbiri "dikensiz gül bahçesi" değil.
CHP bile 2003 tüzüğüne rağmen en fazla 4 yıl dayanabildi bu muhalefetsizliğe.
Tabii muhalefet partilerinin içindeki bu kargaşaya bakıp, AK Parti'ye şükretmeye kalkmayın...
Ülkede iktidar olmaları, partide iktidar kavgası olmadığı anlamına gelmiyor.
Büyük iktidar olmak belki bir süreliğine parti içi "küçük iktidar" kavgasını ertelemeyi zorunlu kılıyor ama insanın olduğu her yerde "iktidar kavgası" bir biçimde ortaya çıkıyor.
Tıpkı Beşiktaş AK Parti ilçesinde yaşananlar gibi...
Aslında AK Parti İstanbul'da daha seçim öncesinde "sessiz ve derinden" başlayan bir iktidar kavgasının varlığı biliniyordu.
Eski il başkanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun gönülsüz milletvekili oluşu bu sürecin ilk işaretiydi.
Sonra yerine kimin geleceği üzerinde "adı konmamış" bir mücadele yaşandı.
Yaşandı çünkü her parti için İstanbul İl Başkanlığı sadece bir il başkanlığı değil.
İstanbul, devasa bir siyasi ve ekonomik güç demek.
Kavganın en temel nedeni de bu aslında...
Bu gücü kim elinde tutacak?
Bugünkü İl Başkanı Aziz Babuşçu'ya sessiz geçiş için bulunmuş bir "ara formül" gözüyle bakılıyor.
Kulislerde konuşulanlara göre bu makamın asıl sahibi "zula" da bekliyor.
Ama ne yazık ki siyasi rekabet beklemiyor.
Şimdi AK Parti İstanbul İl Yönetimi, Beşiktaş ilçede patlayan skandalın yankısıyla sarsılıyor.
Denilenlere göre skandal, seçimlerden önce AK Parti Beşiktaş İlçe Başkanlığı'na Avukat Bülent Gökçen'in atanmasıyla başladı.
Bir AK Partili şöyle diyor:
"Eski il başkanı Müezzinoğlu, Beşiktaş'la hiç ilgisi olmayan Bülent Gökçen'i oraya başkan olarak atandırdı. Orada doku uyuşmazlığı oldu. Ve hatalar üst üste gelmeye başladı."
Araya 22 Temmuz seçimlerinin girmesi bir süreliğine de olsa kavganın ertelenmesiyle sonuçlandı. Ama seçimler bitince kavga yeniden alevlendi.
Çünkü ilçe yöneticilerine göre, seçim için ayrılan bütçenin ilçe başkanlığınca nasıl harcandığı konusunda bir açıklık yoktu.
Bu kaygının ilçe yöneticileri Mahmut Ulusoy ve Azmi Karaaslan tarafından dile getirilmesi ortalığın karışmasına yol açtı.
İlçe Başkanı Gökçen sorunu il yönetimine taşıdı ve yönetim olaya el koymak zorunda kaldı. Ama bu durum işleri biraz daha karıştırmaktan başka işe yaramadı. Çünkü daha işin başında, ilçe başkanının uygulamalarına karşı çıkan ilçe yöneticileri Mahmut Ulusoy ve Azmi Karaaslan disipline verildi. Sonra da ilçe yönetiminden düşürüldü.
İnternet sitesinden Beşiktaş ilçe yönetim listesine bakıldığında bunu görmek mümkün...
Bir başka AK Partili bunu şöyle yorumluyor:
"İşin bir ucunda il teşkilat başkanı Bülent Turan da var. O da eski yönetime bağlı hareket ettiği için denge unsuru olacağına tam tersine 'bu adamları sindirirsek herkes siner' üslubunu seçti. Bu yaklaşım tepki topladı."
İlçe yöneticilerinin disipline verilir verilmez parti görevlerinden düşürülmesinin, hukuka aykırı bir tutum olduğunu da eklemek gerek.
Bu arada AK Parti Beşiktaş İlçe Başkanı'nın sık sık ilçe yönetimiyle hararetli tartışmalar yaşadığı, onları da atmak istediği ama başaramayınca "gönüllü" istifaya zorladığı da söylenenler arasında.
Ve yine kulislerde konuşulanlara göre; bu olayların yankıları Ankara'ya kadar ulaşmış hatta Başbakan Erdoğan'ın bile dikkatini çekmiş durumda...
Bundan sonra ne olacağını zaman gösterecek.
Ama AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu'nun bu olanlara nasıl göz yumduğu merak konusu...