Geçtiğimiz günlerde Odak Araştırma'nın yaptırdığı "Etik Algılar Araştırması" yayınlandı.
Türkiye toplumunun etik-ahlaki yargılarının temel referansları nelerdi?
Bireyin davranışlarını belirleyen en önemli değer neydi?
Araştırmaya göre, birçok etken vardı ama ilk sırada "din" geliyordu.
Toplumun yüzde 47.3'ü dini değerler referansı ile kararlarını veriyordu.
Diğerleri şöyle sıralanıyordu:
Yasa/ kanunlar yüzde 21.9,
Gelenek/töre yüzde 11.8,
Evrensel değerler yüzde 10.2,
İdeoloji ise yüzde 8.8...
Bu rakamları değerlendiren araştırmacılar şu sonucu çıkarıyor:
"Eğitim seviyesi arttıkça dinin referans olma oranı gerilemektedir."
İşte bu tespit, son dönemin en çok tartışılan "mahalle baskısı" kavramına da açıklık getiriyor.
Bir siyaset uzmanı şöyle diyor:
"Mahalle baskısı geçmişte de vardı bugün de var. Mahalle baskısını ortadan kaldıran en önemli olay serbestleşmedir. Bu arttıkça mahallelerde geleneksel değerler değişiyor. Geriye sadece görünür olan bir "din" kalıyor. Ve mahalle baskısı da esas olarak 'din' üzerinden yürütülüyor. Bunu değiştirecek şey ise eğitim ve zenginleşmedir."