Karadeniz'in çekim merkezi Samsun'dayız... Demokrat Parti'nin mitingi var. Çarşamba Havaalanı'ndan şehre girince ilginç bir manzara dikkat çekiyor.
Ana caddelerdeki birçok binanın önyüzü, siyasi parti liderleri ve yerel milletvekili adaylarının devasa afişleriyle donatılmış... Aynı şekilde sokakları ve meydanları da parti flamaları süslüyor... En ilginci de meydanlarda bütün partilerin afiş ve flamalarının iç içe geçmesi... Kimse durumdan şikayetçi değil.
Kısaca Samsun'da büyük şehirleri aratmayacak renkli ve hareketli bir seçim süreci yaşanıyor.
Burada nasıl bir sonuç alacağı merakla beklenen parti ise Demokrat Parti ... Çünkü Samsun uzun yıllardır DP geleneğinin kalesi durumunda.
Tıpkı Aydın, Antalya, Bursa gibi. Demokrat Parti'den Adalet Partisi'ne Anavatan'dan DYP'ye her dönem merkez partiler burada ezici çoğunlukla milletvekilliği kazanmış... Bu çizgiyi 2002 seçimlerinde AK Parti sürdürmüş. Samsun'un çıkardığı 9 milletvekilliğinden 7'si AK Partili...
Şimdi Mehmet Ağar merkez sağın tarihi şemsiyesi DP adıyla Samsun'da meydanlara çıkıyor.
Acaba Samsun eski göz ağrısı DP'yi nasıl karşılayacak?
Temel sloganları "Kaleyi geri alacağız..." iddiası gerçekleşecek mi?
Miting öncesi siyaset kulislerini ve sokakları dolaşıyoruz.
Siyasette partiler dışında iki ismin markalaştığı dikkat çekiyor. Biri CHP'nin deneyimli ismi Haluk Koç, diğeri de DP'nin çiçeği burnunda birinci sıra adayı Suna Vidinli ...
SABAH gazetesinde birlikte çalıştığım Suna Vidinli kısa sürede Samsunluların gönlünü kazanmayı başarmış... Kime sorsanız "Samsun'un Kızı" diye sempatiyle söz ediyor. İyi eğitimiyle göz dolduran Vidinli, özellikle genç ve kadın seçmenlerden ciddi oy alacak gibi görünüyor.
Suna Vidinli, Cemal Alişan ve Sefer Peker gibi ilk sıralarda yer alan isimlerin yoğun çalışmasıyla yaratılan bu havaya rağmen, DP'nin Samsun'da ciddi sıkıntıları da var. Ama birleşme sürecinin yarattığı bu sıkıntılar seçim yaklaştıkça azalacağa benziyor.
İşte Mehmet Ağar'ın katılacağı mitingin yoğun kalabalık toplaması bu açıdan büyük önem taşıyor. Çünkü birleşme travması yaşayan DP'lilerin morale ihtiyacı var. Bu beklentinin gerçekleşip gerçekleşmediğini görmek için Samsun Cumhuriyet Meydanı'na gidiyoruz...
Mehmet Ağar da meydana gelmek üzere...
Demirel'in Özal'ın on binleri doldurduğu o meydan bu kez de beklenenin üzerinde bir kalabalığı ağırlıyor. Her yan renkli afiş ve pankartlarla donatılmış. Şenlikli bir miting ortamı var.
Ve kürsüye Mehmet Ağar eşi Emel Ağar'la birlikte çıkıyor. Kamuoyunda yaratılan havanın tam tersi meydanda müthiş bir heyecan dalgası esiyor. Biraz kısık sesli Ağar, temposu yüksek bir konuşma yapıyor.
Meydan bir iniyor, bir çıkıyor.
En çok alkışı da Samsun'un teşvikli iller arasında olmamasını eleştirince alıyor. Sonra da sözü seçim meydanlarındaki siyasi gerginliğe getirerek şöyle diyor:
"Milletin ortak değerleri üzerinden elinizi çekin. Başına çuval geçmiş bir iktidar 22 Temmuz'da değişecek. Çünkü Türkiye yeni bir döneme giriyor. Seçime bir hafta kala birbirlerine ip atıp tutuyorlar. Sanki devleti yönetmeye değil, cellatlığa soyunmuşlar..."
DP'nin Samsun mitingi beklenenin üzerinde bir coşkuyla başlıyor ve o coşkuyla da bitiyor.
Geriye bir tek soru kalıyor: Acaba DP, Samsun'da yakaladığı bu coşkuyu oya dönüştürebilecek mi?
DP'liler umutlu. Samsun'dan iki milletvekili çıkaracaklarını iddia ediyorlar ve Türkiye genelinde baraj sorunu yaşamayacaklarını söylüyorlar.
Mitingi geride bırakıp, Ağar'ın özel uçağıyla İstanbul'a uçuyoruz. Uçakta sesi kısılmasın diye fazla konuşmayan Mehmet Ağar, seçim dönemine de damgasını vuran cumhurbaşkanının yeni meclis tarafından seçilip seçilememesi konusunda ilginç bir açıklama yapıyor:
"Mutlaka seçilecek. Siyaset uzlaşmak zorunda. Çünkü, Cumhurbaşkanlığını kilitleyen parti bu kez kendisi kilitlenir."