Türkiye'de 50'yi aşkın parti var. Seçime katılama hakkı kazanan partilerin sayısı ise 19.
Kimi geniş kitleleri peşinden sürüklüyor, kimi de küçük bir azınlığın da olsa farklı duruşunu anlatmaya çalışıyor.
Kimi kitle, kimi de ideoloji partisi.
Ancak bu 19 parti içinde biri var ki onu bir sınıfa sokmak, klasik siyasi yelpaze içinde bir yere oturtmak pek mümkün değil.
Siyaset bilimcileri bile şaşırtan bu partinin adı Genç Parti.
Onun ve Genel Başkanı Cem Uzan'ın siyasi arenaya çıkış öyküsünü az çok biliyoruz.
"Uzan İmparatorluğu"nun genç veliahtı Cem Uzan, büyük bir reklam kampanyasıyla çıktığı bu yolculuğu, 3 Kasım 2002 seçimlerinde beklenmeyen bir oy oranıyla noktaladı.
Bu başarı, bir başka siyasi travmanın da yaşanmasına neden oldu. Eski siyasilerin bir çoğu meclis dışı kaldı.
Ama sadece bu kadar değil, Genç Parti'nin yarattığı siyasi deprem kendisini var eden imparatorluğu da sarstı.
Onlarca şirketten oluşan "Uzan İmparatorluğu"na el kondu ve inanılmaz iddialar ortaya atıldı.
İşin bu boyutu elbette tartışılacak.
Ancak şu sorunun cevabını hep merak ettim.
Acaba Genç Parti siyasi varlığını nasıl sürdürecek?
Genel Başkan Cem Uzan'a ve ailesine yönelik ağır suçlamalar varken, o partinin üyesi olmak nasıl bir duygu?
İnsanları Genç Parti'ye çeken ne?
İdeoloji mi, iktidar olma arzusu mu yoksa "para" mı?
Önceki gün İstanbul Bakırköy'de Genç Parti İlçe Başkanı Aysel Yüksel'le karşılaştım. Yüksel'in, sorularıma verdiği cevaplar değil, heyecanı beni şaşırttı.
"Bu partide olmamızın tek nedeni var, vatan sevgisi. Biz bu sevgiyle çalışmalarımıza hiç ara vermeden bugünlere geldik. Bugün sadece Bakırköy ilçesinde 3500 üyemiz var. Her akşam ilçede 50-60 kişiye iftar yemeği veriyoruz. Büyük bir heyecanla yolumuza devam ediyoruz."
Genel başkanlarına haksızlık yapıldığını ileri süren Aysel Yüksel, "para" konusunda ise şöyle diyor:
"Partimizin parası var ama biz ilçe olarak hiç kimseden yardım almıyoruz. Tamamen kendi gücümüzle ayakta duruyoruz."
Onca suçlamaya karşı gördüğünüz gibi Genç Partililer bir hayli iddialı. Bu iddialı duruşları önümüzdeki seçimlere nasıl yansır onu da hep birlikte göreceğiz.
