Bir süredir İskenderun ve İzmit körfezlerinde yaşananlara bu köşede yer veriyoruz. Bu yazılarda adı geçen Deniz Kılavuzluk A.Ş.-Med Marine Konsorsiyumu; yaşananları kendi açılarından dile getirerek bir açıklama metni yollamış, biraz kısaltarak yayımlıyoruz.
"Köşenizde 23 Haziran 2006'da yayımlanan "Denizlerde monopol savaşı" başlıklı yazınızı üzülerek okuduk. Yazdığınız hususlar hakkında size gerçek bilgileri vermek istiyoruz.
Türkiye'de onlarca liman var. Biz bunlardan yalnızca İzmit ve İskenderun limanlarında "kılavuzluk ve römorkaj hizmeti" veriyoruz. Türkiye'nin tüm limanlarında ya da denizlerinde hizmet vermediğimize göre Türkiye'nin denizlerinde monopol olmadığımız çok açık.
Öte yandan bilindiği üzere monopol olmanın 2 temel şartı vardır. Bunlardan biri "piyasada tek başına olmak", diğeri ise sunulan malın ya da hizmetin fiyatını belirlemektir.
Konumuzda ülke çapında piyasaya hakim olan hiçbir şirket yoktur.
Uyguladığımız fiyatlar ise Denizcilik Müsteşarlığı'nca belirlenmekte olduğundan ve fiyatları kendimiz belirlemediğimizden, monopol olmanın ikinci temel şartı da yoktur.
İzmit Körfezi'nde kılavuzluk ve römorkaj hizmetlerini TDİ'nin verdiği yıllarda eksiklik ve güçsüzlük nedeniyle gemilere gereğince hizmet verilemiyordu. Bu yüzden Türkiye, bekleyen gemilere yılda milyonlarca dolar demoraj ücreti ödüyordu . Zaten bu nedenle 1995'te Denizcilik Müsteşarlığı harekete geçti ve özel şirketlere çalışma imkanı veren mevzuat değişikliğini yaptı. Özel şirketlere ise kılavuzluk ve römorkaj hizmetlerini yapma izni bedava verilmedi. Bu izin karşılığında özel şirketler, her ay ciroları üzerinden devlete yüzde 6.5 pay ödüyor .
Ayrıca, yarı kamusal özelliğinden ötürü, dünyanın hiçbir yerinde bu izinler ihale ile açık artırmaya çıkarılan izinlerden değildir.
Sayın Övür, yazınızdan sanki, "İzmit Körfezi'nde 100 milyon dolarlık bir hizmet sektörü" varmış ve TDİ de 1997'de bu işi yapmaktan nedeni anlaşılamayan bir şekilde çekiliverdi anlamı çıkıyor.
Oysa yukarıda da anlattığımız üzere TDİ anılan hizmetleri zaten veremiyordu. Özel şirket olarak biz modern ve güçlü römorkörler ve araç gereçler ile yeterlikli personelle hizmet vermeye başlayınca, yıllardır TDİ'nin hizmetlerinden şikayet eden ve özel şirketlerin gelmesini sağlayan acenteler, armatörler, liman ve yük sahipleri hizmetlerimizden çok memnun oldular ve bütün işleri biz yapmaya başladık. Daha önce yaşanan bütün beklemeler kalktı, Türkiye yabancılara ödemek zorunda kaldığı milyonlarca dolar bekleme parasını ödemekten kurtuldu.
Biz gece gündüz fırtına demeden hizmetleri dünya standartlarında mükemmel vermeye başladık. Bunun sonucunda TDİ körfezde iş alamaz duruma geldi, zarar etmeye başladı ve sonunda körfezden çekildi.
Türkiye'de hiçbir limanda rekabet yaşanmazken, İzmit ve İskenderun körfezlerinde kendi menfaatleri için suni rekabet ortaya çıkaranlar, bundan yararlanarak hem dünyadaki uygulamalara hem de bizdeki yönetmeliğe aykırı olarak kurdukları şirketi körfeze sokup boşta bulunan römorkörlerine iş bulup para kazandılar.
Dekaş yönetiminin değişmesinden sonra yeni yönetim şirketinin batışını önlemek için son 2 yılda bazı acente ve armatörlerin ceplerini dolduran indirimleri kaldırarak Denizcilik Müsteşarlığı'nın resmi Hizmet Tarifesi'ni uygulamaya başladı.
Dekaş'ın yeni yönetimi, iş başına geldikten sonra indirimleri kaldırıp, acente ve armatörlerin kurduğu şirketle eski yönetimin imzaladığı sözleşmeyi haklı sebeple geçersiz kılarak yargı yoluna başvurunca, trilyonları kazanırken 2 yıl boyunca sesleri çıkmayan bazı acente ve armatörler birdenbire tekel, monopol, kartel, iddialarıyla ortaya çıktı.
Umarız bu açıklamalarımıza köşenizde yer verirsiniz. Saygılarımızla..."
Deniz Kılavuzluk A.Ş.-Med Marine Konsorsiyumu
