Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP milletvekilleri Prof. Dr. Mehmet Tomanbay, Muharrem Toprak, Hasan Aydın, İsmail Değerli ve eski Avrupa Parlamentosu üyesi Ozan Ceyhun ile birlikte geçtiğimiz hafta AB'nin başkenti Brüksel'deydi.
Sarıgül, bir partinin başında değil, CHP'nin son kurultayında da yeni bir çıkış yapmadı. Ama adeta bir 'parti lideri' gibi içeride ve dışarıda gezilerini sürdürüyor. Son Brüksel gezisi aslında dış gezi olmasına rağmen içeriği iç siyasetle ilgiliydi. Yani gezinin gündeminde, iç siyasetin sıcak tartışma konusu Siyasi Partiler ve Seçim Yasası vardı.
Mustafa Sarıgül, bu konuda şunları söylüyor:
"Türkiye'nin demokratikleşmesinde en önemli engel gördüğümüz Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası'yla ilgili temaslarda bulunduk. AB ile ilişkilerimizde çok yoğun baskı gördüğümüz bir süreçten geçiyoruz. Sorunlara kendi irademizle çözüm bulabilmek için halk iradesinin karar organlarına yansımasına ihtiyaç vardır. Bunun için siyasetin özgürleşmesi ve demokratikleşmesi gerekiyor. Avrupalı sosyal demokratlar Türkiye'nin bu gerçeğini iyi biliyor ve izliyorlar."
Sarıgül ve arkadaşları iki günlük Brüksel gezisinde çok sayıda insanla görüştü.
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup üyesi milletvekilleri, AB'nin genişlemeden sorumlu Avrupa Komisyonu üyesi Martin Harvey ve Avrupa Komisyonu Sözcüsü Jean Christophe Filori bu görüşmelerde öne çıkan isimlerdi.
Türkiye'de sosyal demokrat veya demokratik sol cephede üç siyasi partinin varlığı biliniyor. Ama nedense bu partilerle Avrupa Sosyal Demokratları arasında sıcak bir ilişki yok. Sarıgül'e bu gerçeği hatırlatıp soruyoruz:
"Avrupa'nın sosyal demokratları Türkiye'deki sosyal demokrat partilere nasıl bakıyor?"
Sarıgül'ün cevabı kısa oluyor:
"Mevcut durumdan memnun olmadıklarını söylediler. Murat Karayalçın, Mustafa Sarıgül ve arkadaşlarına daha sıcak bakıyorlar."