Türkiye'de henüz istenen düzeyde internet kullanıcısı olmadığı kesin. Yaklaşık 7.5 milyon internet kullanıcısı olduğu biliniyor. Bu, 70 milyonluk nüfusla kıyaslandığında elbette çok düşük. Ama hem devlet hem de sivil toplumun birçok kurumu bilgi çağının gereğini yerine getirmek için çaba harcıyor. Hatta büyük çoğunluğunun internet sitesi ve bu sitelerde de vatandaşın şikâyetlerine açık olan email adresleri var.
Şimdi size bu açıdan çarpıcı bir başvurudan söz edeceğim. Vatandaş Mecit Kaya, Başbakanlığın, 'www. basbakanlık.gov.tr' internet adresine girerek ' Sağlık Skandalı' başlığıyla şikâyette bulunur.
Mailinde, 'İnsanlar haklarını hiçbir yerde arayamıyor. Hak aramak için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne mi gitmek gerekiyor? Bence bu vatan hainliği olur' diyen Mecit Kaya, asıl meramını şu sözlerle anlatır: "Çapa'da bir doçentiniz var, Sümer Yamaner. Şimdi prof. olmuş. 'Senin bu adamla zorun ne' derseniz..adamdan şikâyetçiyim." Vatandaş Mecit Kaya'nın 'adamla zoru'na gelince; Kaya'nın babası hastalanır ve Çapa'ya (İstanbul Tıp Fakültesi) götürür. Ameliyat için 2 milyar 700 milyon istenir. Pazarlıkla 720 milyona indirilir. Ameliyat yapılır, ancak hasta iyileşmez. Mecit Kaya son durumu mailinde şöyle anlatıyor: "Adam ameliyata girerken 86 kilo. Şimdi 55 kilo. İnsan bir dönüp bakar, 'Ben bu hastayı ne hale getirdim' diye..." Ve Mecit Kaya başbakanlık sitesindeki yetkililerden ne yapması gerektiğini şöyle sorar: "Bu Sümer Yamaner hocayla ilgili ne yapabilirim sizce? Babam belki de son günlerini yaşıyor ve bu adamlar hâlâ para hesapları peşinde" Evet, internet aracılığıyla Başbakanlığa yapılan şikâyetin özü bu.
Peki sizce Başbakanlık ne yaptı? Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı önce İstanbul Üniversitesi'nden olayı soruyor. Ancak oradan gönderilen cevap ' yetersiz' bulunuyor.
Bunun üzerine başkan Doç. Dr. Vahit Bıçak, bir yazıyla savcılığa başvuruyor. Yazıda aynen şöyle deniyor:
"Mecit Kaya başkanlığımıza yaptığı başvurusunda; profesörlerin hastaların yüzüne bile bakmadığını, hastanede bakmadıkları için muayenehanelerine gitmek zorunda kaldığını, milyonlarca lira harcadığını, SSK'dan sevkli olarak babasını İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi hastanesine götürdüğünü, Prof. Dr. Sümer Yamaner'in kendileriyle ameliyat pazarlığı yaptığını (...) ameliyattan sonra hastanın yüzüne bile bakmadığını, SSK'dan sevkli olmasına rağmen Yamaner'in bir endoskopi için 500 milyon TL. istediğini, dolayısıyla ' Ayrımcılık Yasağı'nın ve ' Sağlık ve Hasta Hakları'nın ihlal edildiğini ve Sümer Yamaner'den şikâyetçi olduğunu talep etmektedir." Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, vatandaş Mecit Kaya'nın iddialarını ciddiye alarak ameliyatı yapan doktor hakkında ' adli yönden gereğinin' yapılmasını ister.
Şimdi görev yargının... Yargı boyutu nasıl sonuçlanır bilinmez ama İnsan Hakları Başkanlığı'nın bir mailden yola çıkarak vatandaşın şikayetini önemsemesi ilginç değil mi?
Yavaş da olsa Türkiye değişiyor...