Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önce aydınlarla görüşmesinde, ardından da Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, 'Kürt Sorunu'na vurgu yapması kamuoyunda geniş yankı yaratırken, muhalefet partileri tarafından sert biçimde eleştirildi.
Bu konuda en dikkat çekici parti Cumhuriyet Halk Partisi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ı 'teröristlerle siyasi flört içinde olmak'la suçladı.
Oysa, bu konuda en iddialı raporları hazırlayan ve sorunun adını 'Kürt Sorunu' koyarak programına geçiren parti CHP'ydi.
Peki nasıl olur da o gün "Kürt Sorunu" denilen ve parti programına geçirilen, bu gün "teröristlerle flörte" dönüşüyor?
Soruyu, 90'lı yıllarda 'Güneydoğu Raporu'nu hazırlayanlardan biri olan şimdiki İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu'na sorduk.
İşte cevabı:
"Ben bu konuda yorum yapmayacağım. Şu anlamda herhangi bir görüş farklılığından dolayı değil, konu ciddi. MKYK'da da konuştuk. Zannediyorum önümüzdeki günlerde bu konuda derli toplu bir şekilde açıklama getireceğiz. Bizim 1994 programımıza, Hasan Fehmi Güneş'te vardı, ufak bir grupla tartışarak yazdığımız bir bölümdü. İnsanlar alt kimliklerinde özgürdürler. Cumhuriyet Halk Partisi programında, 'etnik duyarlıklara demokratik çözüm önermiş. Kürt Sorunu bu anlamda çözüme kavuşturulacaktır' demiştir. Parti programında bu var."
Hacaloğlu'na Baykal'ın 'teröristlerle flört' sözlerini soruyoruz. Cevabı kısa oluyor.
"Genel Başkan'ın bu konuda geri çekildiği yok. Ama açık söyleyim elimizde Amerikan kaynaklı serbest bırakılmış dergiler falan da var."
Ne demek istiyorsunuz?
"Demek istediğimiz olay, şu andaki terör konusu ciddi şekilde Irak'taki gelişmeler içinde. Fazlasıyla dışardan yönlendirilir hale gelmiştir."
Aslında 1989 yılında SHP döneminde hazırlanan 'Güneydoğu Raporu' da ciddi iddialar taşıyan ve tartışma yaratan bir rapordu. Türkiye'nin o günlerden bu noktalara gelmesi kafalarda soru işareti yaratıyor. Aynı şey muhalefetin diğer partileri için de geçerli. Ortada ciddi bir sorun olduğu kesin. Başkalarının o sorunu tanımlamaları üzerinden mi siyaset üreteceğiz, yoksa kendi siyasi çözüm önerimizi mi ortaya koyacağız?
Sokaktaki insan siyasetin çözüm üretmesini istiyor.
Peki sizin çözümünüz ne?