Türkiye'de siyaset yapan kadın sayısının azlığı biliniyor. Kadına hem mevcut siyaset kanalları kapalı, hem de kadınların siyasetle ilgilenme olanakları kısıtlı.
Bu nedenle, meclisten devlet yönetimine, parti örgütlerinden yerel yönetimlere, her kademede çok az sayıda kadın görev alıyor.
Bunun en çarpıcı örneği İstanbul. İstanbul gibi Türkiye'yi dünyaya taşıyan metropol bir kentte 32 ilçe belediye başkanı var ama aralarında tek bir kadın belediye başkanı yok.
Yaşadığımız gerçek bu.
Bu gerçeği zaman zaman değiştirenler olsa da ne yazık ki onların siyasi yaşamları da uzun sürmüyor.
Onlardan biri de geçen dönem Antakya Belediye Başkanlığı yapan İris Şentürk'tü. Şentürk, başkanlığı döneminde başarılı çalışmalara imza atmış, halkla bütünleşmiş bir belediye başkanıydı. Özellikle Antakya'da yaşanan sel baskınında ayağına çektiği 'sarı çizmeleri ve yağmurluğu'yla sokakta halkın yanında yer almış ve kamuoyunun dikkatini çekmişti.
Ama son bir buçuk yıldır İris Şentürk ortalıkta görünmüyor. Çünkü 2004 yılı 28 Mart yerel seçimlerinde Şentürk seçimleri kaybetti. Geçtiğimiz hafta sonu Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde yapılan CHP İstanbul İl Kongresi'ne gittiğimizde kuliste İris Şentürk de vardı.
Bir dönemin gözde belediye başkanı Şentürk, şimdi ne yapıyordu acaba? Siyasetle ilişkisi nasıldı?
Şentürk söze, yerel seçimlerden sonra geri çekilmediğini, hayatın içinde olduğunu belirterek başladı ve şöyle devam etti:
"Türkiye'nin dört bir yanını geziyorum. Ağırlıklı olarak, kendi deneyimimi anlatarak kadınları politikaya çekmeye çalışıyorum. Ayrıca bu dönemde Tarihi Kentler Birliği'nin tüm etkinliklerine de katıldım. Bütün belediye başkanlarıyla ilişkilerim de devam ediyor. Türkiye'yi içinde bulunduğu noktadan daha ileriye götürme ve değiştirme doğrultusunda neler yapabiliriz bunu tartışıyoruz."
Biz de 'aklımıza takılan' ilk soruyu sorduk: Çok sevilen bir başkandınız. Peki ne oldu da seçimleri kaybettiniz?
"Ben oyumu ikiye katladım. Ama buna rağmen kaybettim. Merkez sağda bir bütünleşme oldu, bloklaşma oldu, ANAP kayboldu, DYP, MHP de öyle... Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Antakya'yı istiyorum' diye talimat verdi. O dönem bana da AKP'ye geçmem için çok baskı yaptılar. Kabul etmedim. 5 bakan Antakya'da kamp kurdu. Ben seçimi kazandım diye bakıyordum. Ama olmadı."
İris Şentürk, seçimi kaybetti ama siyasetten uzaklaşmadı. CHP'de yaşanan dalgalanmalara iç tartışmalara rağmen kopmadığını belirtiyor ve şöyle diyor:
"Türkiye'nin CHP'ye ihtiyacı var: Toplumun CHP'den büyük bir beklentisi var. Bu partide siyaset yapan insanlar olarak bu beklentilere yanıt vermeye, umut olmaya devam etmemiz gerekiyor. Millete alternatif koyabilmek için parti içinde 'tek sesin yaratılması' gerekiyor. Artık 'birbirini yeme' olayını bırakmalıyız. Partiye yıllarını vermiş insanları onore etmek, bilgilerinden yararlanmak gerekiyor."
Şentürk, toplumu da aktif siyasete katılmaya çağırıyor ve şöyle diyor:
"İnsanlarımız apolitik oldu, siyasetçilere kötü gözle bakıyor. Ve herkes eleştiriyor. Kimse buna katkım olsun demiyor. Bu olmaz. Düzgün ve doğru bir şeyler yapılmasını istiyorsan aktif politika içinde yer almalısın."