TOKİ Başkan Vekili Erdoğan Bayraktar'ın geçtiğimiz gün cevabını yayınlamış, "yeşil alan" ve "plan" konularında kaygılarım olduğunu belirtmiştim. Şimdi o kaygılarımı aktarmak istiyorum.
Öncelikle 'yeşil alan" konusu ilgimi çekiyor. Sayın Erdoğan Bayraktar yazısında aynen şöyle diyor: "Katma değeri olan bu arsaları, belli kişi ve grupların kullanımına terk etmeyi siz de kabul etmemelisiniz." Doğru, kabul etmem. Ama işin aslı böyle mi?
Örneğin Ataköy'deki alanlar. Şimdi soruyorum, sattığınız arsaları hangi kişi ve gruplar kullanıyordu?
Ataköylüler ve Bakırköy Belediyesi tam da sizin kastettiğiniz kişi ve gruplara verilmesin diye o arsaları paralarıyla satın aldı. Devletin koruması gereken yeşil alanları bölge halkı ve yerel belediye para vererek kurtarmaya çalışıyor. Kimden kurtarmaya çalışıyor? Belli kişi ve gruplara" satmaya çalışanlardan... En son satılan 2400 metrekare arsaya lütfen gidip bir bakın. Ben dün gidip gezdim. Park alanı ve yüzlerce ağaç var. O ağaçları kesmeden orada bir mekân yapmak mümkün değil. Kentleri bu yaklaşımla yaşanamayacak hale getirdiğimizin ne yazık ki hâlâ farkında değiliz. Gelelim plan meselesine. Siz yazınızda "Nihai yetki belediyeye aittir" diyorsunuz. Hangi belediyeye?
Ortada iki somut olay var. İlki, Bakırköy Belediyesi'nin sizin sattığınız arsalarda imar yetkisi olsaydı, o arsaların yeşil kalması için para öder miydi? İkincisi Ataköy 6. Kısım Projesi... 950 konut yapılıyor. Bu yükü Ataköy'ün nasıl kaldıracağı ayrı tartışma konusu.
Ama şu 950 konutun planlarını kim yaptı?
Ve kim değiştirebilir?