YAZARLAR

27 Mart 2013, Çarşamba
Retro’dan Gayrı Neyim Kaldı
KORAY KODAL Retro'dan Gayrı Neyim Kaldı
Yazarın Tüm Yazıları
Modası geçmiş bir kültürün tekrar yorumlanıp gündeme gelmesi, bazı otomobillerde çok başarılı sonuçlar doğuruyor. 200.000 Euro verince, keyif veren tasarıma sahip bir otomobile binmek "kolay" tabii. Asıl mühim olan, ulaşılabilir fiyata bu keyfe kavuşmak. Bu yüzdendir ki Mazda MX-5'in Guinness Dünya Rekorları arasında en çok satılan iki kişilik spor otomobil unvanına ulaşması... MX-5 hem dikkat çekici bir tasarıma sahip hem de Türkiye'de bile makul bir fiyata sahip. MINI ailesi ise her bir yeni modelinde modern beğenilerle yorumladığı retro çizgilerinden ödün vermeyerek güzel bir seri yakaladı. Fiyat politikasıyla da sürekli ulaşılabilir seviyede kalıyorlar. Bunun gibi otomobiller artıyor. Geçtiğimiz hafta dergimizin test sayfalarında okuduğunuz Volkswagen The Beetle da işte böyle heyecan uyandıran bir otomobil. Üstelik dikkat çekici tasarımı artık biraz daha ciddi. Bu sayede erkek müşteri profili biraz daha artacaktır. Sevimlilikten, sportifliğe geçen Beetle, sadece tasarımı değil, fonksiyonel yapısıyla da umut vadeden bir otomobil. Kaliteli malzemelerle şekillenen kokpit, gözü yormayan bir ön konsol ve dört kişilik yolculukları yeterli konforda sunan bir karoser... Sürüş dinamikleriyle de keyif veren otomobilin en çok beğendiğim kısmı ise neredeyse bir Volkswagen Golf ile aynı fiyata satılması. Bu demek oluyor ki, yüzlerce Volkswagen Golf müşterisi arasından, arka kapılara ihtiyaçları olmayanlar The Beetle'ı tercih edebilir. Yani çekici tasarımların ulaşılabilir olması insana keyif veriyor. Bu konuda Alfa Romeo 4C de umutlarımı yeşerten otomobillerden biriydi. Ta ki 40.000 ile 60.000 Euro arasındaki fiyat söylentilerini duyana kadar.
SON DAKİKA