YAZARLAR

26 Şubat 2013, Salı
Her İşimiz Yarım
KORAY KODAL Her İşimiz Yarım
Yazarın Tüm Yazıları
Çünkü bu sistem sayesinde bütün gişeler herkes tarafından kullanabilecekti. Bu sayede gişelere gelmeden sürücülerin şerit seçme kargaşası ortadan kalkacak ve gişelere yaklaştıkça yanlış şeritte olanlar akrobatik hareketler yapmayacaktı.Ama demek ki, memlekette akrobasi şoförü eksikliği hissediliyor olacak ki, hala İstanbul'un ana arterlerinde HGS ve OGS gişeleri ayrı ayrı konumlandırılıyor. Bu yüzdendir ki gecenin karanlığında, OGS yerine HGS şeridine yanlışlıkla giren araçların geri geri çıkmaya çalıştıklarına şahit oluyoruz. Geçtiğimiz günlerde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nü geçiyordum. Sol şeritler tamamen OGS, sağ taraflarsa HGS. Bu iki geçiş sistemini karıştırmayalım diye de çelik bariyerlerle yolu ayırmışlar. Bu bariyerlerin üstüne de küçücük bir tabelayla OGS "sol", HGS de "sağ" ok ile gösterilmiş. Ama kafa karıştıran bir detay unutulmuş. Bu küçük tabela yaklaşık 50 metre kala fark ediliyor. Şeritlerini önceden belirlemek isteyenler 150-200 metre geriden tabelalara bakıyorlar ve HGS gişesinin hemen yanında bir OGS gişesi olduğunu da görüyorlar. Orayı hedefleyip gittiklerinde, o gişenin bariyerlerle ayrıldığını ve istemeden de olsa sağdaki şeritte kaldıklarını görüyorlar. Bu sefer ne mi oluyor? İnsanlar ceza ödememek için trafiği ölümüne tehlikeye atıp, gişe öncesinden geri geri çıkıp, bariyerlerin başladığı noktaya kadar gelmeye çalışıyorlar. Sonra da trafiğin aktığı yöne 90 derece açıyla ilerleyip, OGS şeridine giriyorlar. Halbuki; bazı gişelerde HGS ve OGS sistemleri aynı gişelerde bulunabiliyor. Bu sayede sürücüler gereksiz şerit değiştirmiyor. Kafaları karışmayıp, trafiği ve insanları tehlikeye atacak hareketler yapmıyorlar. Yapılma amacı belli olan sistemin eninde sonunda ideal çalışma şekline döneceği belli. Ama neden bunları en başından yapmak yerine, önce en zor şekli hizmete sunuluyor? Yapılan hizmet güzel, fikir etkili ama uygulamada aynı etki sağlanamayınca eziyet bitmiyor maalesef!
SON DAKİKA