Bunun için yüz civarında kamyon, sahil şeridine inip malzeme taşıyorlar. Tabii ki bu işler yapılırken trafikteki binek araçların arasından ilerlemek zorundalar. Kurallara uyulduğunda bir sorun yaşanmayacaktır, ama sahildeki bu doldurma işlemi yapılırken kurallar sürekli ihlal ediliyor. Öncelikle inşaat alanından çıkan kamyonlar yıkanmıyor. Bu yüzden yollara kum ve çamur saçıyorlar. Saçılan çamur, zemini son derece kaygan bir hale getiriyor. Bu da diğer araçların yola tutunmasını zorlaştırıp, tehlikeye atıyor. Belediyenin yol süpürme aracı ve su tankeri arka arkaya ilerleyerek yolu temizlemeye çalışsa da yolun üzerindeki macun gibi tabaka sürekli orada. Durumu daha da beter hale getiriyorlar. Bu işin doğrusunu, yurtdışı seyahatlerimde defalarca gördüm. İnşaat sahasında oluşturulan bir su havuzuna giren kamyonların tekerlek ve çamurluklarında biriken toprak yola saçılmadan önce o havuzda temizleniyor. Sorun, sadece yolun kayganlaşması da değil. Sahil yolunu E-5 karayoluna bağlayan sahil köprüsü üzerinde 30 km olan hız sınırına karşı kamyonlar kayıtsız. Altta gördüğünüz fotoğrafta, sol şeritte olmaması gereken bir kamyonun, yokuş aşağı, hızla ilerlerken önündeki binek otomobile çarpıp, onu korkuluklara sürüklediğine şahit olacaksınız. Neyse ki bu sefer yaralanan olmadı. Ama acil önlem alınması gerek. Zaman zaman o yolda uygulama yapan ekipler kamyonların hızını kesmeye çalışsalar da, uygunsuz şerit değiştiren, hız ve takip mesafesi kurallarına uymayan kamyonlar hala aramızda. Sahilin doldurulması için yük gemilerinin kullanılabilir olması bir çözüm iken, ille de kamyonlar kullanılacaksa bu iş adam gibi yapılmalı!