Bir an aklıma geldi, hayal edin aradan 40 sene geçmiş. Artık karayoluna ihtiyaç yok. Var olan araçları götürüyorsunuz fabrikaya onlar da araçlarınızı havada ilerleyecek donanımlarla değiştiriyorlar. Bu durumda hangi otomobilin içerisinde olmak isterdiniz? Bana göre otoyolda giderken bile uzaydan gelmiş gibi görünen 1958 model bir Chevrolet Bel Air'in içinde olmak çok keyif verici olacaktır. Artık manevra yaparken aracın etrafına ekstra dikkat etmek gerekmeyecek. Ya da park ediyorum diye kaldırıma da çıkmayacaksınız. Dar şeritlerde yol almak için kan-ter içinde kalmaya da gerek yok. Limit gökyüzü! Arık süzüle süzüle ilerleyin. Ön ve arka koltuklar adeta evinizdeki divanlar gibi rahat ve geniş. Yayılın yayılabildiğiniz kadar. Geniş karoser sizi güvende hissettirecek. Peki o kuyruk tasarımına ne demeli? Chevrolet Bel Air zaten uçmaya hazırmış da tek sorunu yer çekimi gibi görünüyor. Aslına sadece Bel Air'e özgü değil bu hava. Cadillac Eldorado'ya da bakın. O da zeplin gibi adeta. Sanırım 50'li yıllarda tasarımcılar daha özgürlermiş. Ya da benim düşündüğümü o zamandan düşünüp bize şimdilik yerde giden uçaklar mı tasarlamışlar acaba. Şimdi geriye bir tek, Bel Air ya da Eldorado bulup mühendislerin yer çekimi sorununa bir çözüm bulmasını beklemek kaldı.