YAZARLAR
Sabah'ın erken saatlerinde İstanbul Park'a gittim. Bu sefer Audi quattro'ların başrollerde olduğu Driving Experience için oradayım. Etrafımda henüz tek bir gazeteci yok. Ama o kadar çok müşteri var ki organizasyona katılmaya gelenleri, bu mesleği yapmasam kesin kıskanırdım. İşin bir diğer güzel yanı şansımıza yağmur yağıyor! Gerçekten şanslıyız, çünkü quattro'ların limitlerini daha iyi göreceğiz.
Önce Audi A4 2.0 TFSI quattro'larla frensiz şerit değiştirme istasyonundayız. ESP'yi tamamen devre dışı bırakıyoruz. Gaza da sonuna kadar basıyoruz. İşaretli kukaya geldiğimizde de direksiyonu hafif kırıp diğer şeride geçiyoruz. Sonra aksi yöne direksiyonu sertçe çevirip izimize giriyoruz. ESP devrede değil, yerler ıslak ve yine de kendimizi güvende hissediyoruz.
Bir sonraki istasyon kukalardan oluşturulan bir pist. Burada slalom da var, ani şerit değiştirme de, ani fren de, virajlar da. Aracımız mı ne? A1 1.4 TFSI. Hem otomatik şanzımanlı hem de start/stop sistemi var. Bunu daha önce smart'ta da denemiştik. Audi A1 bu konuda daha konforlu. Limitli kaydırmalı diferansiyel destekli ön tekerlekler ESP'ye gerek bırakmıyor. Hızlı girilen virajlarda ya da eni yanal ivmelenmelerde yol tutuşu takdiri hak ediyor. Üstelik bu araçlar sadece önden çekişli.
Asıl heyecan ise R8 V10 ve RS5'lerin direksiyonu başındayken gerçekleşiyor. Aşırı yağış hız limitlerini zorlamamızı kısıtlasa da, her iki aracın da yol tutuş marifetlerini tam anlamıyla gördük. Pistte yer yer tabaka halini alan su birikintilerinde tekerleklerin teması azaldığında, her iki otomobilin quattro sistemleri kontrolü tekrar elinize almak için çalışıyor. R8 V10 düzlükte hızlanırken hiçbir tutunma kaybı yaşatmıyormuş gibi hissettiriyor. RS5 ise R8 V10'nun yanında gaza sonuna kadar basmadığınızda konforlu bir coupeymiş gibi kalıyor. Ama her ikisinin de ortak özelliği ıslak zemine rağmen çok başarılı olan yol tutuşları.
Audi Driving Experience İstanbul Park fotoğrafları için resme tıklayın!
Önce Audi A4 2.0 TFSI quattro'larla frensiz şerit değiştirme istasyonundayız. ESP'yi tamamen devre dışı bırakıyoruz. Gaza da sonuna kadar basıyoruz. İşaretli kukaya geldiğimizde de direksiyonu hafif kırıp diğer şeride geçiyoruz. Sonra aksi yöne direksiyonu sertçe çevirip izimize giriyoruz. ESP devrede değil, yerler ıslak ve yine de kendimizi güvende hissediyoruz.
Bir sonraki istasyon kukalardan oluşturulan bir pist. Burada slalom da var, ani şerit değiştirme de, ani fren de, virajlar da. Aracımız mı ne? A1 1.4 TFSI. Hem otomatik şanzımanlı hem de start/stop sistemi var. Bunu daha önce smart'ta da denemiştik. Audi A1 bu konuda daha konforlu. Limitli kaydırmalı diferansiyel destekli ön tekerlekler ESP'ye gerek bırakmıyor. Hızlı girilen virajlarda ya da eni yanal ivmelenmelerde yol tutuşu takdiri hak ediyor. Üstelik bu araçlar sadece önden çekişli.
Asıl heyecan ise R8 V10 ve RS5'lerin direksiyonu başındayken gerçekleşiyor. Aşırı yağış hız limitlerini zorlamamızı kısıtlasa da, her iki aracın da yol tutuş marifetlerini tam anlamıyla gördük. Pistte yer yer tabaka halini alan su birikintilerinde tekerleklerin teması azaldığında, her iki otomobilin quattro sistemleri kontrolü tekrar elinize almak için çalışıyor. R8 V10 düzlükte hızlanırken hiçbir tutunma kaybı yaşatmıyormuş gibi hissettiriyor. RS5 ise R8 V10'nun yanında gaza sonuna kadar basmadığınızda konforlu bir coupeymiş gibi kalıyor. Ama her ikisinin de ortak özelliği ıslak zemine rağmen çok başarılı olan yol tutuşları.
Audi Driving Experience İstanbul Park fotoğrafları için resme tıklayın!