Muhafazakâr bir yönetimle, kendimize özgü bir demokratikleşme yaşıyoruz! Kürt-Türk çatışmasını önlemek için açılımlarla özgürlükleri verirken, içki içmek gibi 90 yıldır sahip olduğumuz bazı özgürlükleri de sınırlıyoruz. Bu paradoksu Prof. Dr. Asaf Savaş Akat, Vatan'daki pazar yazısında, "Eskiden Kürtçe konuşmak yasak, içki serbestti. Şimdi Kürtçe konuşmak serbest içki yasak" diye çok iyi özetlemiş.
Haftasonu Bodrum'daydım. Her şey dahil sisteminin Bodrum'a ilgiyi artırdığı kesin. Ancak bu defa da içki yasağı işletmeleri kara kara düşündürüyor. Çoğu, "Yabancıya içki yasağını zor anlatırız" deyip, uygulamayı görmek istediklerini söylüyor. Yolda sokakta konuşulan tek konu içki yasağı.
***
Ege Bölgesi'nin Akilleri haftasonu Muğla'daydı. Fuat Keyman, Fehmi Koru, Baskın Oran, Tarhan Erdem, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Avni Özgürel, Fadime Özkan gibi patron, akademisyen ve gazetecilerden oluşan akiller turu bitirdi. Bundan sonra rapor hazırlayacak. Bunları dönüşte yanıma oturan
Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi, akil adam
Prof. Dr. Fuat Keyman anlattı.
Dedi ki, "7 il gezdik. Her gittiğimiz ilde üniversite, sivil toplum örgütleri, yerel basın ve halkla bir araya geldik. Çözümü konuştuk, ekonomiyi unutmadık. Göç, istihdam gibi sorunları da irdeledik. Son ilimizdi Muğla. Bodrum'a da gittik. Bu defa
şehit ailelerinin sorusundan daha çok
içki yasağı sorusu geldi."
***
Muğla deyip geçmeyin! Güneş ve yenilenebilir enerjinin gelecekteki en güçlü adresi. Çam balı merkezi. Dünya çam balının
yüzde 90'ı Türkiye'de, Türkiye'deki çam balının
yüzde 90'ı da Muğla'da üretiliyor. Her yaz deniz, kum, güneş üçlemesiyle turist ağırlayıp, kış için strateji çizemeyen Bodrum ve Marmaris'e rağmen Muğla henüz marka şehir olamadı.
Ne yerel yönetimlerin birbiriyle koordinasyonu var Muğla'da, ne de üniversite-turizm işbirliği.
Şimdi içki yasağı nasıl etkiler, bu yıl Muğla'ya ne kadar ziyaretçi gelir? Bilmiyorum. Ama dikkatinizi bir yılda
750 bin yerli ziyaretçi alan
Eskişehir'e çekmek istiyorum.
***
Eskişehir, Türkiye'nin "
tek marka şehri" olma yolunda ilerliyor. Barlar sokağı olan tek şehir. Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen, yaşam kalitesini şehrine yansıtmış ender şehir yöneticilerinden biri. Akademisyen, gazeteci, sanatçı kimliğiyle harmanladığı
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Müzesi bunun son örneği. 47 yıl önce başladığı balmumu heykeli yapma tutkusu, değil Türkiye'nin, Avrupa'nın bile en iyi müzelerinden birini kazandırdı Türkiye'ye...
Gerçek hayatta liderler birbiriyle konuşmuyor ama müzede
Başbakan Erdoğan, CHP lideri
Kılçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı
Bahçeli'nin heykelleri yan yana.
Liderlerin tavrı Türkiye'yi her geçen gün daha çok cepheleştiriyor. Oysa Eskişehir'de CHP'li ve AK Parti'li belediyeler uyum içinde çalışıyor. Keşke Ankara bunu başarabilse...