Almanya, mecbur kaldı, Yunanistan'a sahip çıkıyor! AB Finansal İstikrar Fonu'na 211 milyar euro daha verecek. Kriz fonuna en fazla kaynak aktaran ülke.
Oysa Yunanistan'a yapılan yardım, batık bir ülkenin "kurtarılması" değil ki! Özünde, Yunanistan'ın şahsında "AB devlet formu" kurtarma operasyonu. Çünkü AB devlet formunu değiştirmek istiyordu.Ulus devlet AB projesinde yok edilecekti. Mevcut ulus devletler, AB sürecinde geçiş aşamasının zorunlu ölçekleriydi.
Ulus devlet formatları hâlâ AB için bir yük! Bu yüzden ortak para sistemine geçildi. Sistemin yürümesi için ortak Maliye Birliği şarttı.
Ne yazık ki bu sistem kurulamadı.
***
Peki, ulus devlet için
para basmak mı olmazsa olmazdır? Vergi salmak mı
devletin ayrılmazıdır? İşte tartışma konusu bu...
Acaba ulus devlet hangisinden önce vazgeçecek?
AB içinde yer alan
ulus devletler para basmaktan vazgeçti ama
vergileme yetkisini bir türlü devretmiyor. Bu soruya yanıt vermeden AB'nin kriz sürecini doğru yönetmesi mümkün değil.
Hoş! AB, kurumlaşma sürecinde
para değil, öncelik vergi demişti. İşe bakın ki, AB tercihini
"paradan yana" yaparak kendisiyle ters düştü.
Ötelenen bu.
Herkes Yunanistan'ın batırılmasını,
Almanya'nın parası ile giderilecek sorun olarak görüyor.
Hâlâ yanlış noktadalar. Yunanistan'a verilecek kaynak, Alman şirketlerinin ve
Alman zenginliğinin vergilendirilmesine gelip dayanmayacak mı? Yunanistan'a yardım Almanya'ya bir şey kazandırır mı? Tam tersi çok şey kaybettirir çok!..
***
Klasik iktisatçıların bir lafı vardır. Modern iktisatçılar bunu üç kelimeyle özetler.
"Doğal büyüme haddi." Alman ekonomisi yüksek verimlilikte müthiş üretim gücüne sahip. Yüksek verimlilik ise büyük pazar bulunduğu takdirde sürüyor.
Artık
kral çıplak! AB'deki büyük pazarın gerçek gelir ve kaynak yaratarak oluşmadığı gün gibi ortada.
Birliğe dahil pek çok ülke birlikten borç aldı.
Borç parayla da Almanya'dan ne bulduysa onu aldı. Küresel finansal oyunlarla yaratılan sahte kaynaklar, Alman malına talep yarattı.
Kriz geldi, deniz çekildi. Hikâye bitti.
Denizin bittiği yerde ulus devlet, kendini harcayacak
"ara ölçek" formülüne
"evet" diyor. Niye? Çünkü birliğin büyükleri düşük mali gelirler, düşük doğrudan vergilendirme yüzünden Yunanistan gibi ülkelerin tüketim vergilerine belini bağladı da ondan...