Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), geçmiş söylemlerini güncellemekte güçlük çeken bir dernek!.. Bir buçuk yıldır sistemi kilitlenmişti. Yeni başkan Ümit Boyner, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte değişim rüzgârı estirecek gibi... Çünkü dün TÜSİAD tarihinde bir ilke imza atıldı. Boyner ve ekibi, bazı yönetim kurulu üyeleri eksikti, ama tam kadro medyanın karşısına çıktı. TÜSİAD, "kırmızı kitabını" hazırlamış.
Biz, pek alışkın değiliz. Kırmızı kitapta ekonomiden siyasete, kaliteli demokrasi kültürü dahil nerede, ne zaman, hangi konuda ne yapılacağı belirlenmiş. Boyner ve ekibi, iki yıllık görev dönemi boyunca yapacakları icraatları tek tek açıkladılar. Bunu yaparken oturma düzeni ve sunumlarıyla he'kesi şaşırttılar. Davos'un "Yerli görsel versiyonunu" hazırlamışlar. Sorulara içtenlikle yanıt verdiler. Şeffaf olmaya özen gösterdiler. Boyner, TÜSİAD için yeni bir kalıp çizmiş. TÜSİAD kendi açılımını yapıyor. Gerçek konumuna geri dönüyor!..
***
Amma velakin... Türkiye'nin bir numaralı sorunu
,"Büyüme ve
istihdam!" TÜSİAD,
"Verimlilik tabanlı büyüme" diye tutturmuş!.. Kör olmuş. Verimlilik tabanlı büyüme dediğin neticede ürettiğin malı uluslararası pazarlarda en yüksek katma değeri temin edecek şekilde satmak. 2001 krizi sonrasında çaresiz bu yolda ilerledik, altı yıl boyunca
faktörel verimlilik odaklı büyüdük. Enflasyon sorununu hallettik. Gelin görün ki, istihdamda sıfır artış oldu. Girdiyi
dolarla aldık. Geliri
euro ile sağladık.
Emek sabit tutuldu.
Hammadde ve ara malının üçte ikisi yurtdışından ithal edildi. İhracatçı
sıfır kâr marjıyla çalışsa bile geliri arttı! Gelirin yüzde
8'i hep cepte kaldı. TÜSİAD üyeleri,
"Gelir değil,
üretici rantı" sağladı. Hepimizi uyuttular...
***
Oysa halk, "Türkiye büyüyor" diye sevinirken, iç pazarda istihdam daraldı. Kimse,
" Niye istihdam yaratamıyoruz?" diye sorgulamadı bile! Tek bir farkla, küreselleşmeci TÜSİAD durumu iyi kavradı. "Türkiye üyelerim için artık
merkez üretim üssü değil. Sadece
ikame edilebilir bir üs" deyiverdi. O nedenle işsizlik, istihdam ve Tekel işçileri sorunu TÜSİAD'ı bağlamıyor. Bizim Clio üretimi için Fransız Renault'dan beklediğimiz darbe ekonomik milliyetçi olmayan TÜSİAD'dan gelebilir!..
Türkiye'nin iç piyasayı genişletmek ve istihdam yaratmak için TÜSİAD'la paylaşabileceği fazla bir şey yok! Üyeleri yaratılan katma değerin yüzde 50'sine sahip. İstihdamdaki payları yüzde 10'u zor buluyor. TÜSİAD'ın kamu gelirlerine de bir faydası yok. Dahilde işleme rejimi TÜSİAD üyelerine çalışıyor. Üyeler, dolaylı vergiden kurtuluyor. İhracatta KDV iadesi alıyor. Üyelerin yarattığı katma değere göre ödediği dolaylı vergi çok düşük. Görünen;
"Üretim yerini kaydırma" yoluyla KOBİ'lerin yapamadığını yine TÜSİAD üyeleri yapacak! Dolaylı vergiyi de daha az ödemeye başlayacak.