Ne, Harvard'da okudu, ne parlak bir yuppie oldu.
Mütevazı, işini iyi yapan bir yöneticiydi...
Ne zaman Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF)'nun başına geldi, Türkiye kendisine ülkenin en iyi tahsilatçısı unvanını verdi. Görev yaptığı altı yıl boyunca batık banka patronlarından 18.5 milyar dolar tahsil etti.
TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ten söz ediyoruz. Biz gazeteciler Ertürk'ün koltuğunu hep "dikenli fıçıya" benzettik. Bu ayın sonunda Ertürk'ün görev süresi doluyor. Üstelik ikinci kez TMSF başkanlık koltuğuna oturması için bir engel yok. Kulislerden yansıyanlara bakılırsa dikenli fıçıya oturması o kadar kolay değil. Yakın çevresine göre bunun iki nedeni var.
İlki, iki yıl önce içmeye başladığı puro, ikincisi ise son dönemde emekli büyükelçilerle kurduğu yakın dostluk...
***
Ankara, puro içenleri pek sevmiyor!..
Bürokrat ya da siyasetçi puro içmeye görsün, yakın çevresi, "Kendine güven tavan yaptı. Yakında zirveden aşağıya doğru yolculuk başlar" diye kulise başlıyor. Herkesin kafasına eski Devlet Bakanı
"Güneş Taner" imajı kazınmış. Ağzında purosuyla konuşan bakanı unutmak ne mümkün...
O yüzden Ankara'da çoktan TMSF Başkanlığı için kulis trafiği başlamış. İki isim üzerinde duruluyor; biri, Ziraat Bankası'nın genç ve vizyoner başkanı
Can Akın Çağlar. Diğeri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu üyesi
Ahmet Şirin. Hatta Çağlar bu görevi kabul ederse,
"Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Ziraat Bankası'na getirilecek" diyorlar.
Çağlar'ın yakın çevresi ise Çağlar'ın TMSF başkanlığını istemeyeceğini düşünüyor: "Ertürk yapılması gerekeni yaptı, yapacak fazla bir şey kalmadı" diye konuşuyorlar.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Demek ki bürokraside taşlar yerinden oynayacak!