Geçen cuma günü Tire'deydim. 15 kişiye iş ve aş yaratan yeni bir fabrikayı gezdim. Bir yılda ABD'li danışmanlardan alınan bilgiyle yoğrulmuş ve yaratılmış, "Zeytin İskelesi" markasını gördüm.
Krizin göbeğinde yeni açılmış bir fabrika ve yeni yaratılmış bir markayı görmek beni mutlu etti. Yeni yatırım benim için pozitif bir açılım anlamına geliyor.
Zeytin İskelesi'nin sahibi Tireli tekstilci Kuloğlu ailesi. Yıllardır tekstil işiyle uğraşan İsmail Kuloğlu, iki yıl önce karar vermiş, çocuklarıyla birlikte yola çıkmış. 10 yıllık zeytinyağı birikimine sahip Fatih Cenikli ve ekibiyle birlikte çalışmaya başlamış.
Fabrikanın tüm makineleri ve şişeler İtalya'dan gelmiş. Yüksek alım gücüne hitap eden bir marka yaratılmış. Yatırım güzel, iş heyecanlı. Karşımızda 200 bin tonluk zeytin, 100 bin tonluk zeytinyağı pazarı var. Sayısı 5'i geçmeyen büyük marka, yüzde 60'ı merdivenaltı üreten piyasa ile cebelleşiyor!
Alım gücü çok düşmüş Türkiye'de daha yüksek alım gücüne hitap eden bir marka acaba bu koşullarda nasıl müşteri bulacak?